Bağlanma deneyiminin  bebeklerin beslenmesi üzerinde etkisi var mıdır?
Bağlanma  teorisi, bebek ve anne-baba arasındaki ilişkidir. Bu teori*yi  ilk  geliştiren John Bowlby'dir. Bolwby diğer psikanalistlerden farklı  olarak  davranışların biyolojik temellerini de dikkate alır.
Bebek  beslenmesi problemleri
Bowlby, içgüdüsel davranışların  nasıl daha sonra bağlanma mode*line  dönüştüğüne dikkati çeker. Bovvlby,  çocuğun ayrılma karşısın*da verdiği  tepkileri anlamak için anne ile  bebek arasındaki bağ üze*rinde durur.  Ağlama, gülümseme, anneyi  bırakmama gibi içgüdüsel davranışlarla bebek,  annenin ilgisini üzerine  çekerek annenin ken*disine yakınlaşmasını  sağlar. Özellikle ikinci yılda  bebeğin hareket*lenmesi ile birlikte  anneye yakınlaşmak için artan  tepkileri daha bir belirginlik kazanır.  Annesine yakınlaşma çabası  içinde olan bebek ya da küçük çocuk  reddediliş yaşarsa kaygı ve  korkuları artar. Böy*le bir durumda da ya  ailenin diğer bireylerine  yönelip onlarla yakın*laşmaya çalışabilir ya  da ilgisini tamamen objeler  üzerinde yoğunlaştırabilir. Bebeğin  kendisini ayrı bir kişilik olarak  algılaması ve anneden ayrılabilmesi  çok önemli bir adımdır. Bu deneyim  ise bebeğin içindeki güvenlik  duygusu ile doğru-dan ilişkilidir. Bebeğin  güvenilir bir annenin  varlığını sürekli bir şekilde deneyimlemesi, daha  sonra anneden  ayrılarak, bir şeyleri kendi başına yap*ma çabası içinde  olmasına  olanak sağlar.
Bazı beslenme problemi yaşayan bebeklerin  temel problemi beslenseler de  beslenmeseler de kilo alamamalarıdır.  Eğer ortada organik bir neden  yoksa bu tür bebeklerin annelerinin ya  depresif bir duygu durumu içinde  olmaları ya da zihinleri başka şeylerle  meşgul olduğu için bebeklerine  yoğunlaşamayan anneler olmaları dikkat  çekicidir.
Doğumdan sonra annenin bebek için dış dünyayı temsil  ettiği*ni  düşünecek olursak, bebek ve annenin birbirlerine  bağlanamamaları, başka  bir deyişle bebeğin güven duyduğu bir anneyi  içselleştirememiş olması,  onun dış dünyaya kendisini kapatmasına ya*ni  açılamamasına neden olur.  Böylesi bir duygu durumu içinde olan bebek  için ağzını 'açmayarak'  beslenmeyi reddetmesi, bir ba*kıma kenisini dış  dünyaya kapatmasını  sembolize etmesi açısın*dan oldukça anlamlıdır.
Doğumdan  sonraki ilk üç ay içinde bebek hem içsel olarak hem de  annesiyle olan  ilişkisine uyum sağlamakta zorlanabilir. Bu durum  be*beğin duygularının  annesi ile arasına mesafe olarak girmesine yol  açar. İşte bu mesafe  nedeniyle bebek ya hiç beslenemez ya da yeterin*ce  beslenemez. Bazı  bebeklerin yaşadıkları kaygı ile başa çıkmaya  ih*tiyaçları varken, bazı  bebeklerin de annelerinin yaklaşımlarını  değiş*tirmelerine ihtiyaçları  vardır. Bazı anne babalar değişik  yöntemlerin denenmesine açıktır, bazı  anne babalar ise yeni yöntemlere  kapalıdır*lar. Bu tür anne babalar  herhangi bir konuda sorun yaşamaları  halin*de konu üzerine gidip  düşünmek, çözüm üretmek yerine, kaygı  du*yup içinde bulundukları durumu  bir açmaz olarak algılarlar. Aslında  hem bebeğin hem de anne babanın en  çok gereksinim duydukları şey,  içinde bulundukları duygu durumlarını  'karşı tarafın' anlamasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
*********************
Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum -- Çocuk Eğitimi çocuk gelisimi, Çocuk Psikolojisi