Sayfalar

18 Aralık 2011 Pazar

Sezaryenle doğumda komplikasyon riski 3 kat artıyor

Cerrahi bir müdahale olan ''sezaryen''le doğum, komplikasyon riskini 3 kat artırıyor. Sezaryen, normal doğuma oranla hem bebek hem anne adayı için risk taşıyor ve ameliyatta karın içi organ yaralanmaları, kanama, kesi yerinde kanama, kanama veya başka sorunlara bağlı rahimin alınması olasılığı, doğum sonrasında enfeksiyon oranı, anestezi komplikasyonları, hastanede uzun kalma oranı artıyor.

Koru Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Ümit Korucuoğlu, en sağlıklı doğumun ne olduğuna ilişkin tartışmaların yıllardır yaşandığını, ancak vajinal doğumun standart doğum şekli olduğunu söyledi.
Teknoloji ve bilimdeki gelişmelere paralel değişen bireysel tercihlerin değişebildiğini belirten Korucuoğlu, cerrahi teknik ve malzemelerdeki gelişmelerin yanı sıra anestezi tekniğindeki ilerlemelerin de sezaryen doğumu kolay ve kabul edilebilir hale getirdiğini ifade etti.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Hafızanın zekası!

Bebeğin hafızasındaki şefkat izi, 20 yıl sonraki romantik ilişkiyi belirliyor.

Sevilen kişiye duyulan güven, aşk ve sorunları çözme becerisinin sanılandan çok önce, bebekken şekillendiği belirlendi.

ABD’nin Minnesota Üniversitesi’nden Dr. Jeffry A. Simpson, 12-18 aylıkken anneyle ilgili deneyimlerin kişilerin 20 yıl sonra romantik ilişkilerindeki tutumlarına ışık tuttuğunu belirtti. Simpson, kendisine nasıl davranıldığının, ne kadar şefkat görüp sevildiğinin, farkında olmadan, bebeğin “hafızasında yer ettiğini’’ vurguladı.

12 Aralık 2011 Pazartesi

Bebekler güven duyduklarını taklit ediyor!

Kanada'daki Concordia Üniversitesi'nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, gördükleri ve duyduklarını taklit etmeyi seven bebeklerin daha az güvenilir buldukları kişilerin hareketlerinin benzerini yapmayı reddettiklerini gösterdi.

"Infant Behavior and Development" (Bebek Davranışı ve Gelişimi) adlı dergide yayımlanan araştırmada bilim adamları, bebeklerin gerçeği ve yalanı ayırt edebildiklerini, "güvenilir görmedikleri kişiden bir şeyler öğrenmemeyi bilinçli olarak seçtiklerini" vurguladı.

11 Aralık 2011 Pazar

Sağlık - Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri: Jinekolojide Lazer, Lazer Cerrahisi

Sağlık - Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri: Jinekolojide Lazer, Lazer Cerrahisi: Lazer Cerrahisi, Kadın Doğumda Lazer Jinekolojide Lazer, Lazer Cerrahisi Günümüzde tüm klasik jinekolo...

Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları

Bebekler gerçek ve yalan arasındaki farkı ayırdedebiliyor!

Araştırmacılar, bebeklerin gerçek ve yalan arasındaki farkı anlayabildiklerini belirtti.

Kanada'daki Concordia Üniversitesi'nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, gördükleri ve duyduklarını taklit etmeyi seven bebeklerin daha az güvenilir buldukları kişilerin hareketlerinin benzerini yapmayı reddettiklerini gösterdi.

10 Aralık 2011 Cumartesi

İki doğum arası kaç yıl olmalı!

İki doğum arası 3 yıl olmalı!

Çok çok kısa aralıklarla yapılan doğumlar, hem anne hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atıyor. Sık aralıklarla doğum yapan kadınlarda düşük, erken doğum, normalin altında kiloya sahip ya da anomalili bebek doğurma gibi riskler artıyor.


Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, doğum yaptıktan sonra tekrar çocuk sahibi olmayı planlayan çiftlerin iki gebelik arasında bir süre konması gerektiğini, ara verilmeden art arda yapılan

Doğum sonrası depresyonun sebebi; kocalar

Kadınların doğum sonrası depresyon yaşamaları, eşlerinden fiziksel ya da duygusal olarak kötü muamele görmelerinden kaynaklanıyor.

Avustralya'nın Victoria eyaletindeki Murdoch Çocuk Araştırma Enstitüsü'nden Hannah Woolhouse, araştırma bulgularının sağlık uzmanları için önemli bir mesaj olduğunu, bu tür vakalarda daha dikkat olmaları uyarısında bulunarak, ''Eğer doğum sonrası depresyon yaşayan kadınlarla çalışıyorlarsa, eşin şiddet göstermesinin buna katkısı olabileceğini göz önünde bulundurmalılar'' dedi. Woolhouse, şiddet gösteren eşin tedavi edilmesi, bu tür çiftler için danışmanlık ya da şiddet gören kadınların sığınma evlerine gönderilmesinin soruna çözüm olabileceğini söyledi.

Çocukların dişçi korkusunu nasıl yeneriz

Çocukların dişçi korkusunu yenmek mümkün

Çocukların diş hekimi korkusunu yenmelerinde anne-baba ile diş hekiminin ortak hareket etmesinin, birçok konuda yarar sağlayacağı bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Pedodonti Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Adem Kuşgöz, çocukların diş hekimi korkusunu yenmesi için hem diş hekimine hem de aileye büyük görevler düştüğünü belirtti.

7 Aralık 2011 Çarşamba

Emzirirken doğum öncesi kiloya ulaşmak mümkün - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler

Emzirirken doğum öncesi kiloya ulaşmak mümkün - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: Doğumda alınan kilolar, dengeli ve sağlıklı beslenme programı ve bebeğin düzenli emzirilmesiyle verilebiliyor. Gebelik öncesi vücut ağırlığına dönebilmenin en az 6 ayı bulabileceğini belirten uzmanlar,annenin gebelik döneminde önerilenden fazla kilo alması halinde her ay 2 kilo kaybetmesinin normal olduğunu ifade ediyor.

- Sent using Google Toolbar

Kadın Sağlığı - Erkek Sağlığı Kadın, Erkek, Aile Sağlığı

Bebekler güven duydukları kişileri örnek alıyor

Bebeklerin güven duydukları kişileri örnek aldığı ortaya çıktı.

Kanada'daki Concordia Üniversitesi'nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, gördükleri ve duyduklarını taklit etmeyi seven bebeklerin daha az güvenilir buldukları kişilerin hareketlerinin benzerini yapmayı reddettiklerini gösterdi.
"Infant Behavior and Development" (Bebek Davranışı ve Gelişimi) adlı dergide yayımlanan araştırmada bilim adamları, bebeklerin gerçeği ve yalanı ayırt edebildiklerini, "güvenilir görmedikleri kişiden bir şeyler öğrenmemeyi bilinçli olarak seçtiklerini" vurguladı.

Bebeğim özel dergisi - bebek bakımı Bebek Hastalıkları ebook indir




buradan indirebilirsiniz
Hotfile.com: One click file hosting: bebeğim özel dergisi.rar
******************************* Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum -- Çocuk Eğitimi çocuk gelisimi, Çocuk Psikolojisi

Annelik


Anneliğin;
Uyuyan bebeğinin nefesini kontrol etmek,
Her ağlayan bebekte kendi bebeğinin sesini duymak,
Çocuklarla ilgili her kötü hikayede içi sızlamak ve gidip bebeğine sımsıkı sarılmak,

Anneliğin Bir Kadına Kattıkları

Bir kadın için anne olmak yaşam boyu deneyimlenen en büyük değişimdir. Yaşamda karşılaştığımız her büyük değişiklik gibi anne olmak da fikir ve inanışlarımızda, yakınlarımızla ilişkilerimizde ve kendimizde belirli etkiler yaratır. Bunun dışında, hormonal değişimler ve hamilelikle başlayan bedensel farklılaşma da bir kadının kimlik algısını çeşitli şekillerde etkiler. Anne olmakla beraber gelen tüm bu değişimler, çocuksuz bir kadının çocuklu bir kadın olmasıyla yaşadığı muhteşem dönüşümü anlatır.

26 Kasım 2011 Cumartesi

Anne karnındaki bebeğin beyni MR ile görüntülendi.

Anne karnındaki bebeğin beyni ilk kez izlendi

Fetus beyninin gelişimi ilk kez MR ile görüntülendi.
Avusturya'da bilimadamı Veronika Schopf ve ekibinin yaptığı araştırmada, anne karnındaki 20-26 haftalık 16 bebeğin beyin gelişimi MR ile izlendi.

24 Kasım 2011 Perşembe

Çocuklarda apandisit

Çocuklarda apandisite dikkat!

Çocuklarda apandisitin, iltihap durumunda daha çabuk patladığı bildirildi.
Alman Aerztezeitung gazetesinin haberine göre, ABD'de yapılan bir araştırma, çocuklarda, ilk belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren 24 saat içerisinde apandisitin patlayabildiğini gösterdi.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı: Tüp bebek Tedavisinde Yumurtalık Hiperstimulasyon ...

Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı: Tüp bebek Tedavisinde Yumurtalık Hiperstimulasyon ...: Bu durum, yumurta gelişimi için folikül uyarıcı hormon (FSH) tedavisi yapılan kadınlarda meydana gelmektedir. Bazı hastalar, verilen ilaç ...

Son haberler.Spor, Finans, Kültür Sanat Magazin, Ekonomi, Dış Haberler, Politika Haberleri

Rs virüsü, daha çok bebek ve çocukları etkiliyor

Çocuklarınızı RS Virüsüne Karşı Koruyun!
Rs virüsü, daha çok bebek ve çocukları etkileyen, solunum yolları ile bulaşan çok tehlikeli bir virüstür. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, dünyada her yıl 400 bin bebek Respiratuar Sinsityal Virüsü nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Türkiye'de özellikle, Ekim ve Mayıs ayları arasında etkin olan RSV, erken yaş grubundaki bebekler, prematüre bebekler, doğumsal kalp hastalığı olanlar, bağışıklık sorunu olanları ve sinir-kas sistemi hastalığı olanları daha çok etkilemektedir. Virüs solunum yolları ile bulaşarak alt solunum yolları enfeksiyonu oluşturmaktadır. Türkiye’de ise her yıl 30 bin kişi RS virüsü nedeniyle hayatını

21 Kasım 2011 Pazartesi

Pnömokok Nedir - Nasıl Korunuruz

Çocuğunuzu Pnömokoktan Koruyun!

Pnömokok, bazı bakterilerin neden olduğu, erişkinler de dahil olmak üzere daha çok 5 yaşın altında olan çocukları etkisi altına alan çok tehlikeli bir hastalıktır.
Solunum yolu ile bulaşan, zatürre, menenjit, orta kulak iltihabı, sinüzit ve bakteriyemi gibi hastalıklara neden olan pnömokok, her yıl 1.2 milyon çocuğun ölümüne neden olmaktadır. Erişkinlerde ise daha çok orta kulak ve sinüzitin başlıca nedeni olarak görülmektedir.
Çocuk ölümlerine neden olan bu hastalığı, Amerikan Hastanesi Pediatri Uzmanı Dr. Gülsemin Güloğlu’na sorduk. Kendisine verdiği yanıtlar için çok teşekkür ederiz.

Amerikan Hastanesi Pediatri Uzmanı Dr. Gülsemin Güloğlu cevaplıyor.


Pnomokok küçük çocukları etkisi altına alıyor…

20 Kasım 2011 Pazar

Bal bebeklere zararlı mı?

'Bebeklere bal yedirmeyin' uyarısı etiketlenecek

Doktorların ''bebeklere bal yedirmeyin'' uyarısı, artık bal etiketlerinde de yer alacak.
Sağlık Bakanlığının ve doktorların alerjin maddeleri içermesi nedeniyle bir yaşından küçük bebeklere bal yedirilmemesi uyarısı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca etiketlere taşınacak.

5 Kasım 2011 Cumartesi

Emzirmenin anneye faydası..

ABD'de yapılan bir araştırma, bebeklerini en az 6 ay emziren kadınların ileriki yaşlarda yüksek tansiyon sorunuyla karşılaşma riskinin azaldığını gösterdi.

Kuzey Carolina Üniversitesinden Alison Stuebe başkanlığındaki ekibin, Amerikalı 56 bin kadar çocuklu kadın üzerinde 14 yıllık dönemi kapsayan araştırması, American Journal of Epidemiology adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Tüp bebekte kadının yardımına kocası yetişecek

Tüp bebek tedavisi yaptıracak kadınların 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısı ve en az 5 yıllık genel sağlık sigortalısı olma koşulunu sağlamadığı durumlarda, eşinin gerekli koşulları sağlaması şartı aranacak.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete'de yayımlandı. SGK, Tebliğ'le yardımcı üreme yöntemi tedavilerini yeniden düzenledi. Buna göre invitro fertilizasyon (klasik tüp bebek) işlemleri (IVF), 5510 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde tanımlanan "yardımcı üreme yöntemi" olarak kabul edilecek.
Ovulasyon indüksiyonu (OI) ve intrauterin inseminasyonu (IUI) işlemi bu kapsamda değerlendirilmeyecek. Tüp bebek işlemleri, evli olmakla birlikte eşlerden herhangi birinin evlat edinilmiş çocukları hariç soy bağı kurulmuş sağ çocuğunun olmaması koşuluyla; genel sağlık sigortalısı kadın ise kendisine, erkek ise bakmakla yükümlü olduğu karısına, en fazla iki deneme (siklus) ile sınırlı olmak üzere uygulanan klasik tüp bebek tedavilerine ilişkin giderler belirli şartlar dahilinde karşılanacak. (Tüp bebek ücreti daha önce birden fazla yapılan evliliklerde de çiftlerden her ikisinin sağ çocuk sahibi olması durumunda SGK tarafından karşılanmıyordu.)

Tüp bebek tedavisinde giderlerin karşılanacağı şartlar

SGK, tüp bebek tedavilerine ilişkin giderleri şu şartlar altında karşılayacak: "Yapılan tıbbi tedavileri sonrasında normal tıbbî yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceğine dair sağlık kurulu raporu düzenlenmiş olması, 23 yaşını doldurmuş, 40 yaşından gün almamış olması, uygulamanın yapıldığı merkezin Kurum ile sözleşmeli olması, en az 5 yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması veya halen genel sağlık sigortalısı olan kadının bu bentteki koşulları taşımaması halinde eşinin gerekli koşulları sağlaması, son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamamış olduğunun Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulları tarafından belgelenmesi gerekecek."
Daha önce en az 5 yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması şartı aranıyordu. Yeni düzenlemeyle halen genel sağlık sigortalısı olan kadının bu bentteki koşulları taşımaması halinde eşinin gerekli koşulları sağlaması kolaylığı getirildi.

Klasik tüp bebek tedavinin yapılacağı durumlar

Yeni düzenlemede klasik tüp bebek işleminin hangi durumlarda yapılacağına da yer verildi. Buna göre klasik tüp bebek tedavisini gerektiren erkelere yönelik faktörler "Üro-androlojik tedaviye rağmen, en az 15 gün aralarla yapılan üç ayrı spermiyogramın hepsinde total progresif motil sperm sayısının 5 milyondan az olduğu oligoastenospermi olguları ile azoospermi olguları" olarak sıralandı.
Kadın faktörü ise şu üç başlıktan oluştu:
- Tubal faktör: Primer silier diskinezi - Kartegener Sendromu varlığı, laparoskopi ile onaylanmış bilateral tam tubal tıkanıklık saptanan (ağır distal tubal hastalık, bilateral organik proksimal tubal tıkanıklık, bilateral tubal tıkanıklık veya tüp yokluğu olan) olgular, ağır pelvik yapışıklık belirlenen veya tubal cerrahi (laparoskopi veya açık cerrahi ile ) sonrasında gebe kalamayan olgular.
-Endometriozis: Hafif ve orta derece endometriozis, ileri evre (evre 3-4) endometriozis. Hormonal - ovulatuar bozukluklar: DSÖ Grup I-II hastalarda anovulasyonda standart tedaviye yanıtsız olgular.
-Açıklanamayan infertilite: Hem erkek, hem de kadının tetkiklerinin normal olmasına ve gonadotropinlerle en az iki deneme OI + IUI uygulanmasına rağmen evlilik tarihinden itibaren 3 yıl veya daha uzun süreli gebe kalamama hali.
-Diğer endikasyonlar: Kötü ovaryan yanıtlı veya düşük ovaryan rezervli olgular.

TSK'ye bağlı tıp fakülteleri de yurtdışında tedavi içir rapor verebilecek

Yurtdışında tedavi için gerekli olan yurtdışı sağlık kurulu raporları arasına Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı tıp fakültesi hastaneleri tarafından verilen raporlar da eklendi. Yapılan değişikliğe göre Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı tıp fakültesi hastaneleri tarafından kendi mevzuatına uygun düzenlenen yurt dışı tedaviye ilişkin sağlık kurulu raporlarının Sağlık Bakanlığınca onaylanmış olması yeterli sayılacak.
Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

Tüp Bebek - Tüp Bebek ve Üreme Genetiği: Tüp bebekte kadının yardımına kocası yetişecek

Tüp Bebek - Tüp Bebek ve Üreme Genetiği: Tüp bebekte kadının yardımına kocası yetişecek: Tüp bebek tedavisi yaptıracak kadınların 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısı ve en az 5 yıllık genel sağlık sigortalısı olma koş...

Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

3 Kasım 2011 Perşembe

Hamilelikte kasık karın ve ağrısı neden olur?

 Hamilelikte karın ve kasık ağrısı

Hamileliğin ilk haftalarında ve son aylarda, doğum yaklaşırken farklı sebeplerle anne adayında zaman zaman karın ve kasık ağrıları görülebilir. Hamilelerde görülen bu ağrıların nedenleri olabilir.
Ağrılara neden olan bazı sebepler önemsiz ve tedavi gerektirmeyen türden olabileceği gibi bazıları önemlidir ve tedavinin yanı sıra hastaneye yatış bile gerektirebilir. Çoğu kadında hamileliğin ilk günlerinde, adetin gecikmesi ile birlikte karın ve kasık bölgelerinde hafif rahatsızlık hissi oluşması normal bir durumdur.

Rahmin ters durması kısırlığa neden olmaz (Retrovert uterus)

Rahmin ters durması kısırlığa neden olmaz (Retrovert uterus)

Kadınların yüzde 20’sinde rahim ters durumdadır. Retrovert uterus olarak adlandırılan bu durum genellikle genetiktir ve tedavi gerektirmediği gibi kısırlığa da yol açmaz.
Adet sırasında veya tampon kullanırken hafif ağrı gibi belirtileri olan rahmin ters durması ancak beraberinde başka hastalıklar görülüyorsa ciddi tedavi gerektirir.
Retrovert uterus nedir?
Rahim farklı pozisyonlarda olabilir. Bazen dik pozisyonda bazen de öne doğru veya arkaya doğru gelişmiş olabilir. Yaklaşık olarak kadınların yüzde 70 – 80’inde rahim öne doğru durur. Diğer yüzde 20'sinde ise arkaya doğru durur. Rahmin ters durması az rastlanan bir durum olsa da, bu anormal veya bir hastalık olduğu anlamını taşımaz.
Rahmin ters durmasının nedenleri
Vakaların büyük bölümünde rahmin ters durması genetiktir. Rahim yapısal olarak bu pozisyondadır ve bu tamamen normal bir durumdur. Ancak bazı kadınlarda rahmin arkaya dönük olmasına neden olan bazı etkenler tespit edilebilir. Bunun dışında rahmin ters durmasını gerektirecek herhangi bir etken saptanmadığı takdirde normal bir vücut değişkenliği olarak kabul edilir ve sakıncalı bir durum yaratmadığı için bir tedavi gerektirmez. Bazen hamilelikle birlikte rahmi yerinde tutan bağlar gevşeyebilir ve doğumdan sonra rahim geriye dönük bir pozisyon alır. Ayrıca menopozun ardından da rahmi yerinde tutan bağlar esnekliğini kaybedebilir ve rahmin ters dönmesi söz konusu olabilir. Bunların dışında pelvik enflamatuar hastalık gibi rahim etrafında karında geçirilen bazı enfeksiyonlar, endometriozis veya geçirilmiş ameliyatlar gibi yapışıklık yapabilen etkenler rahmin ters dönmesine neden olabilir. Bir diğer neden ise rahme yakın bulunan karında bazı kitleler veya kistlerin rahmi geriye doğru itmesidir.
Retrovert uterus belirtiler
Rahmin ters dönmesi çoğunlukla genetik bir durum olduğundan ve sakıncalı olmadığından genellikle şikayet oluşmasına neden olmaz. Ender vakalarda cinsel ilişki sırasında ya da adet sırasında ağrıya neden olabilir. Çok sık olmamakla birlikte sırt ağrısı, tampon kullanırken ağrı gibi şikayetler yaratabilir.
Rahmin ters durmasında tanı
Şayet hasta şişman değilse rahmin hangi pozisyonda olduğu çoğunlukla muayene sırasında anlaşılabilir. Ayrıca ultrasonda da rahmin ön ya da arka pozisyonda olup olmadığı tespit edilebilir.
Retvort uterus tedavisi
Rahmin ters durduğu muayene sırasında tespit edilirse ve başka herhangi bir hastalık eşlik etmiyorsa durum tedavi gerektirmez. Ancak Retrovert uterus ile birlikte endometriozis gibi bir hastalık da mevcutsa, hastalığa yönelik tedavi uygulanır. Ağrı gibi şikayetlerin olduğu durumlarda dizleri göğse çekerek yapılan egzersizler, rahmi normal pozisyonuna doğru iterek geçici bir rahatlama sağlayabilir. Rahmin ters durduğu vakalarda uygulanan vajina içeisine yerleştirilen pesser denen aletler veya arkaya dönen rahmi normal pozisyonuna getirmek için yapılan ameliyatların iyileştirici herhangi bir fonksiyonu yoktur. Ayrıca ameliyatlar günümüzde artık yapılmamakta.
Kısırlığa neden olur mu?
Pek çok kadın retrovert uterus saptandıktan sonra endişeye kapılır. Ancak rahmin arkaya dönük olması hiçbir şekilde kısırlığa neden olmaz. Ayrıca hamilelik açısından rahimleri öne dönük olan kadınlarla aralarında herhangi bir fark yoktur. Rahmi arkaya dönük olan bir kadını çocuk sahibi olamıyorsa, durumun sebebi başka alanlarda araştırılmalı.
Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

Mama Reklamları Anneyi Etkiliyor

Reklamlar anneyi etkiliyor

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DTÖ), araştırmasına göre bebek maması reklamlarından etkilendikleri için bebeklerini emziren annelerin sayısında düşüş oluyor.
Social Science & Medicine Journal adlı dergide yayımlanan araştırma, bebeklerini bu tür ürünlerle besleyen Filipinli annelerin sayısında 2 ila 4 kat artış olduğunu ortaya koydu.
Araştırmada elde edilen bulgulara göre, annelerin yüzde 59,1'i bir bebek maması reklamında verilen mesajı hemen hatırlıyor, 6'da 1'i ise doktorunun kendisine mama kullanmasını tavsiye ettiğini söylüyor.

2 Kasım 2011 Çarşamba

Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı: Hamilelikte Stres bağımlılığı tetikliyor

Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı: Hamilelikte Stres bağımlılığı tetikliyor: Hamilelikte yaşanan stres, doğan çocuğun ileride uyuşturucu ve alkol bağımlılığına daha yatkın olmasına sebep olabiliyor. Portekiz'in Bra...

*******************************Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek SağlığıHamilelik - Tüp Bebek - Doğum-- Çocuk Eğitimi çocuk gelisimi, Çocuk Psikolojisi

Hamilelikte Stres bağımlılığı tetikliyor

Hamilelikte yaşanan stres, doğan çocuğun ileride uyuşturucu ve alkol bağımlılığına daha yatkın olmasına sebep olabiliyor.

Portekiz'in Braga kentindeki Minho Üniversitesi bilim adamları, Ana Joao Rodrigues ve Nuno Sousa başkanlığında yaptıkları ve sonuçları Molecular Psychiatry dergisinde yayımlanan araştırmada, hamile farelere stres hormonu yüklediler.

27 Ekim 2011 Perşembe

Tüp bebek tedavisinde kanser tehlikesi

Tüp bebek tedavisinde kanser tehlikesi

Doğurganlık tedavisi gören kadınlarda yumurtalık tümörüne rastlanma oranının daha yüksek olduğunu saptandı.
Amsterdam'daki Hollanda Kanser Enstitüsü'nde 15 yıl süren bir araştırma, tüp bebek tedavisi gören kadınlarda yumurtalık tümörü riskinin doğurganlık tedavisi görmeyen kadınlara oranla neredeyse iki kat fazla olduğunu ortaya çıkardı.
"Human Reproduction" adlı dergide yayımlanan araştırmaya göre, tüp bebek tedavisi gören kadınlarda agresif yumurtalık kanseri tehlikesi de nispeten daha yüksek.
Doğurganlık tedavisi görmeyen kısır kadınlardan oluşan bir karşılaştırma grubunu da içeren araştırmaya 19 bini tüp bebek tedavisi görmüş 25 bin kadın katıldı. Tüp bebek tedavisi gören grup içinde 61 yumurtalık tümörü tespit edildi ve bunların yarısının agresif yumurtalık kanseri olduğu ortaya çıktı.
Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

26 Ekim 2011 Çarşamba

Rahim (Dölyatağı) Nedir

Rahim (Dölyatağı) Nedir



Rahim (dölyatağı) nedir?
Dölyatağı veya rahim, pelvisin ortasında bulunan armut biçiminde adaleli bir organdır. Yaklaşık 7,5 santim uzunluğunda, 5 santim genişliğinde ve 2,5 santim kalınlığındadır. Dışında düz bir örtü ortasında kalın adale dokularından bir tabaka bulunmakta ve iç boşluğu endometrium hücreleriyle astarlanmıştır. Rahim boşluğu serviks aracılığı ile dölyoluyla temas halindedir. Karın boşluğu ile teması ise Fallop tüpleri ile temin edilmektedir. Fallop tüpleri, karın boşluğunda yumurtalıklara yakın bir yerde açılmaktadır. Rahim birçok bağla desteklenmekte ve bağlı olarak asılı durmaktadır.

Rahmin bulunduğu yer neresidir?
Kasın kemiklerinin hemen üstünde, mesanenin arkasında, rektumun önünde ve dölyolunun üstünde bulunmaktadır.

Rahmin görevleri nedir?
a. Döllenmiş bir yumurtayı almak için hazırlık yapmak.
b. Cenin gelişirken onu barındırmak ve beslemek.
c. Çocuk gelişip doğuma hazır olunca onu dışarı çıkarmak.

Rahmin gebeliğe hazırlanmasına ne yol açar?
Yumurtalıklardan ve başka içsalgı bezlerinden ifraz olan hormonlar. Eğer döllenmiş yumurta gelmezse adet görme hali meydana gelir ve rahim çeperi dağılır. Bir gudde hastalığı ve gebelik olmadığı taktirde, bu işlem erginlikten yaş dönümüne kadar her ay yenilenir.

Rahim çarpıklığının ne anlamı vardır?
Genellikle bu durumun hiçbir anlamı ve önemi yoktur.

Rahim çarpıklığı ne gibi belirtilere neden olur?
Genellikle hiçbir belirtiye neden olmaz. Bazı nadir hallerde eğer rahim geniş ölçüde arkaya doğru yatmışsa, bu durumda bazen sırt ağrıları ve rahimde çekilme gibi bir his meydana gelebilir.

Çarpık rahim nasıl tedavi olur?
Bu olayların büyük çoğunluğu hiçbir tedavi gerektirmemektedir. (Geçmiş yıllarda rahmi düzeltmek için yapılmakta olan çok sayıda ameliyat, günümüzde gereksiz işlem olarak görüldüğü için artık yapılmamaktadır.) Bazı çok nadir vakalarda rahim ağzına konan plastik bir halkayla rahmin öne doğru getirilmesi ve bu pozisyonda durması temin edilmektedir.

Rahim çarpıklığı gebeliğe engel olur mu?
Kesinlikle hayır.

Rahim çarpıklığı cinsel teması engeller mi?
Hayır.

Çocuksu rahim nedir?
Eskiden küçük kalan bir rahim böyle adlandırılırdı.

Çocuksu rahmin mahsuru var mıdır?
Eğer rahim normal çalışmaktaysa. Başka deyişle eğer adetler normal gelmekteyse ve kadın gebe kalabildiği takdirde çocuksu rahmin hiçbir mahsuru yoktur.

Çocuksu rahimleri olan kadınlar gebe kalmakta zorluk çekerler mi?
Adet fonksiyonları normalse hayır.

Kürtaj nedir?
Dölyolundan girilerek rahim boşluğunda yapılan bir ameliyattır. Bu ameliyatta rahmin astar dokuları kazınarak alınır. Serviksi genişletmek ve rahim boşluğunu kazıyarak temizlemek için özel aletler kullanılır.

Kürtaj ne gibi nedenlerden yapılır?

a. Teşhis için.
b. Tedavi için.
c. Kürtaj çok hallerde hem teşhis ve hem de tedaviye aynı zamanda yararlı olmaktadır. Örneğin endometrial hiperplazi veya rahim poliplerinde.

Teşhis maksadıyla kürtaj hangi hallerde yapılır?
a. Rahimde nedeni anlaşılmayan kanamalar olduğu zamanlar.
b. Rahim boşluğunda bir polip olduğu şüphesi uyandığı zamanlar
c. Rahim yapısında kanser şüphesi olduğu zamanlar.
d. Rahim içzarına verem bulaşmış olduğu şüphesi uyandığı zamanlar.

Tedavi maksadıyla kürtaj hangi hallerde yapılır?
a. Rahmin içzarına polip gibi bir hastalık bulunduğu teşhis edilmişse kürtajla bu hastalığın tedavi edilmesi gerçekleşebilir.
b. Rahim içzarında bir büyümüş teşekkül (endometrial hiperplazi) teşhis edilmişse, bu durum çok kez kürtajla tedavi edilebilinecektir.
c. Bir çocuk düşürüldükten sonra rahimde ceninden ve plasentadan parçalar kalmışsa. Bu gibi durumlarda kürtaj rahim boşluğunu temizleyecek ve kadının normal hale dönmesini temin edecektir.

Kürtaj sancılı bir ameliyat mıdır?

Hayır. Bu ameliyat genel anestezi altında hastanede yapılır.

Kürtaj ameliyatından sonra ne kadar süre hastanede kalınması gereklidir?
Genellikle birkaç saat, en çok bir gün.

Kürtajdan sonra yara izleri kalır mı?

Hayır. Ameliyat tamamen dölyolundan yapılmaktadır.

Kürtajdan ne kadar süre sonra yeniden çalışmaya başlanılabilinir?
Bir hafta içerisinde.

Kürtajdan sonra ne gibi hareketlerden kaçınılması gerekmektedir?
İki ile dört hafta arası lavaj ve cinsel temas yapılmamalıdır.

Kürtajdan sonra normal gebelik mümkün olmakta mıdır?
Evet. Yetenekli bir jinokoloğ tarafından hastanede yapılan bir kürtaj gebeliklere hiçbir şekilde engel olmayacaktır.

Endometrit nedir?
Rahim içzarında meydana gelen bir enfeksiyondur.

Endometrit hangi nedenlerden meydana gelir?
a. Gonore (belsoğukluğu.)
b. Çocuk düşürme veya çocuk aldırmadan sonra meydana gelebilir. Özellikle çocuk düşürmek için beceriksiz ve caniyane sayılabilecek teşebbüslere girişilmişse.
c. Normal doğumda rahimde kazara bir enfeksiyon gelişmişse.
d. Ciğerlerde veya böbreklerdeki verem rahme yayılmış ve burada tali bir enfeksiyona neden olmuşsa.

Endometritin belirtileri nelerdir?
Düzensiz kanamalar, dölyolu ifrazatı, alt karın bölgesinde rahatsızlık ve sancı, takatsizlik, nöbet, idrarda zorluk, vb.

Endometrit nasıl tedavi edilir?
İlk atılacak adım, asıl nedenini tespit etmektir. Eğer yetersiz bir çocuk düşürme hali olmuşsa o zaman rahim boşluğu bir kürtajla temizlenmelidir. Eğer endometrit bakteri enfeksiyonundan ileri gelmişse hastaya antibiyotik ilaçlar verilmelidir. Eğer enfeksiyon rahim içzarını aşmış ve rahim çeperine bulaşmışsa o zaman durumun tedavisi için rahmin cerrahi müdahale ile alınması gerekebilecektir.

Endometrit kendiliğinden iyileşebilir mi?

Bazı vakalarda evet ama genellikle enfeksiyon yayılacak ve rahim, Fallop tüpleri, yumurtalıklar ve hatta karın boşluğunun en derin katlarına kadar varacak ve bulaşacaktır.

Rahim polipleri nedir?
Rahim içzarından çıkan ve rahim boşluğuna uzanan arızi bir teşekküldür. Bu polipler çok kısımlı olmaktadırlar.

Rahim poliplerinin belirtileri nelerdir?
Adet halinde kramp benzeri sancı, adetler arası lekelemeler adetlerde aşırı kanama ve dölyolu ifrazatı.

Rahim polipleri nasıl teşhis edilir?

Teşhis için kürtaj veya bir "histerogram" yapmakla.

Histerogam nedir?
Rahim boşluluğunun X ışınları yoluyle yapılan incelenmesidir. Bu işlem serviksten rahim boşluğuna kesif (opaque) bir boyanın şırınga edilmesiyle yapılır. Filmler alındığı zaman bunlar boşluğun ana hatlarını gösterecektir.

Rahim polipleri habis olabilir mi?
Evet, bazen olurlar.

Rahim polipleri nasıl tedavi edilir?
Bunlar kürtaj yoluyla alınır. Serviksten dölyolu kanalına dışarı çıkıntı halinde fırlamış oldukları hallerde kıskaç yoluyla de alma-bilinir veya özel bir aletle dölyolu içerisinde ezile bilinir. Polip içinde habis bir durum görüldüğü hallerde ise bütün bir histerektomi (rahim ve serviksin tam olarak alınması) yapılması gerekli olacaktır.

Endometrial hiperplazi nedir?

Rahim içzarının fazla kalınlaşması halidir.

Endometrial hiperplazi neden meydana gelir?

Genellikle nedeni yumurtalıkların devamlı olarak ve normalin çok üstünde kadın seks hormonları (estrojen) üretmesinden meydana gelir. Çok kez, yumurtalıklarda bir kist veya tümör gelişmiştir ve bu fazla estrojen (kadın seks hormonu) üretilmesiyle ilişkilidir.

Endometrial hiperplazinin belirtileri nelerdir?
Düzensiz ve hiç beklenmeyen anlarda kanama meydana gelmesiyle karakterize olmaktadır. Bazı hallerde adet tamamen kesilmekte, bazen normalden fazla olmakta, bazı hallerde kan hafif lekelemekle kalmakta, bazen de akımı çok geniş ölçüde olmaktadır. Yine karakteristiklerinden bir de kanamalarda en ufak bir ağrının olmamasıdır.

Endometrial hiperplazinin kısırlığa (gebe kalınmamak) bir ilişkisi var mıdır?

Evet. Endometrial hiperplazileri olan kadınlar çok kez yumurta yapamadıklarından gebe kalamazlar.

Endometrial hiperplazi nasıl teşhis edilir?

Endometrial biyopsi yoluyla rahim içzarından alman bir parçanın mikroskobik muayenesi yapılmasıyla. Ayrıca kürtaj yoluyla alman dokunun incelenmesiyle de teşhis edilir.

Endometrial biyopsi nerede ve nasıl yapılır?

Özel bir aletin dölyolu ve serviksten rahim boşluğuna sokulması ile yapılan basit ve doktor muayenehanesinde yapılabilmen bir işlemdir. Bu aletle ufak bir doku parçası alınmakta ve bu parça mikroskopla incelenmektedir.

Endometrial biyopsi sancılı bir işlem midir?

Hayır. Doktor muayenehanesinde yapılabilen basit bir işlemdir ve asgari derecede rahatsızlığa neden olmaktadır.

Endometrial hiperplazi ile rahim kanseri arasında bir ilişki var mıdır?

Çocuk doğurma yaşını geçkin kadınlarda bazı tip endometrial hiperplazilerin rahim kanseri gelişmesiyle ilişkisi olabileceği zannedilmektedir. Bunun için endometrial hiperplazisi olan yaşları ilerlemiş kadınlarda daha şümullü tedavi metotları tavsiye edilmektedir.

Endometrial hiperplazi nasıl tedavi edilir?

Tedavi usulleri hastanın yaşına, mikroskobik incelemede tespit edilmiş olan hiperplazi tipine, yumurtalıklarda marazi teşekküllerin bulunup bulunmadığına bağlıdır. Genç kadınlarda basit hiperplazi kürtaj ve normal adetlere dönülmesini teşvik için nestrojen ve progesteron (yumurtalık hormonları) tedavisi yapılmaktadır. Buna, dönem (siklus) tedavisi denir.
Adet kesildikten sonra, hiperplazinin tipi gözönünde bulundurularak, tedavi, basit bir kürtaj ile histerektomi arasında değişebilir. Eğer hiperplazi tekerrür ederse veya bazı tip hücrelerde büyük çapta çoğalma görülmekteyse ve hasta çocuk doğurma yaşını geçmişse, histerektomi en iyi tedavi usulü olacaktır. Fazla büyümüş bir yumurtalık hali tespit edilmişse, histerektominin yumurtalıkta bulunan bir tümörle ilişkili olması kuşkusu uyanmalıdır. Bu gibi hallerde karın bölgesi ameliyatı yoluyla yumurtalıklar ve rahim alınmalıdır.

Endometrial hiperplazileri yapılan kadınlar sık sık doktor muayenesine başvurmalılar mı?

Evet. Eğer kadın çocuk doğuracak yaşta ise ve adet devirlerinde herhangi bir düzensizlik varsa bir jinekologa başvurması gereklidir.

Genç kadınlarda tekerrür eden hiperplazi için en iyi tedavi metotları hangileridir?

a. Tekrarlanacak kürtajlar veya uzun süreli devir hormon tedavisi.
b. Eğer hiperplazi kontrol altına alınmamaktaysa, o zaman histerektomiye başvurulması gerekebilecektir. Ama bu duruma çok nadir hallerde rastlanmaktadır.

Rahimde kanser belirmesinin oranı nedir?
Kadın üreme organlarında meydana gelen kanserler arasında rahim kanserleri ikinci sırayı almaktadır. Serviks kanseri, rahim kanserinden beş defa daha fazla olagelmektedir.

Rahim kanserine hangi yaştaki kadınların tutulması daha muhtemeldir?

Genellikle elli yaşını geçkin kadınların bu hastalığa tutulmaları ihtimali daha fazladır.

Rahim kanserinin irsi olma eğilimi var mıdır?

Hayır.

Rahim kanserinin belirtileri nelerdir?

a. Rahmin büyümesi.
b. Adetleri olan kadınlarda düzensiz dölyolu kanamaları.
c. Adetten sonra kanamanın devam etmesi.

Rahim kanseri nasıl teşhis edilir?
Teşhis için bir kürtajın yapılmasıyla. Adetten kesilmiş herhangi bir kadında görülen dölyolu kanamaları kuşku ile karşılanmalı ve kanser olup olmadığının tespiti için kürtaja başvurulmalıdır. Kanser (Papanikolau) smiri ve endometrial biyopsi de teşhiste yararlı ve yardımcı olur.

Rahim kanseri için hangi tedavi metotları tavsiye edilmektedir?
Radyum uygulanması ve dört ila altı hafta sonrası total bir histerektomi.

Bu tehlikeli bir işlem midir?

Evet ama, yaklaşık bütün vakalarda ameliyat sonrası iyileşme gerçekleşmektedir.

Rahim kanseri tedavisinin başarı oranı nedir?
Eğer kanser rahim dışına yayılmadan teşhis edilmişse, iyileşme oranı beşte dörttür. Kanser rahim dışına yayılmışsa, ameliyatla iyileşme oranı sekizde bire düşmektedir.

Rahim kanserini önleme çareleri var mıdır?
Önleme çareleri yoktur. Ancak, dölyolunda anormal kanamalar olur olmaz hemen doktora başvurulursa erkenden teşhis edilmesi mümkün olur. Ayrıca kanser smiri yaptırmak da bu konuda en erken devrede ipuçları verebilir.

Rahim fibroidleri (miyomaları) nedir?
Fibroidler (miyomalar), rahim kasları dokularında meydana gelen selim tümörlerdir. Bunlar genellikle yuvarlak biçimde ve sert olurlar.

Fibroidlerin oluşma oranları nedir?
Yaklaşık her yüz kadının yirmi beş inde rahim fibroidleri vardır. Bu teşekküllerin büyük çoğunluğu herhangi bir belirti göstermezler ve tedavi de gerektirmezler.

Fibroidler neden meydana gelir?
Tam nedeni bilinmemekteyse de, bazı yumurtalık hormonlarının bunların çabuk büyümesinde büyük rol oynadıkları tespit edilmiştir. Yaş dönümünden yani adetten kesildikten sonra yumurtalık hormonu ifrazatı büyük ölçüde azalınca, fibroidlerin büyümesi de durmakta ve hatta küçülmektedir.

Fibroidlerin gelişmesi genellikle hangi yaşlarda olmaktadır?
Çocuk doğurma çağlarının sonlarına doğru, yani kırk ile elli yaşları arasında. Fakat bunlara, genç kadınlarda ve adetten kesilmiş kadınlarda da rastlanmaktadır.

Rahim fibroidleri bir aile hastalığı olma eğiliminde midir?
Böyle bir eğilim yoksa da, her dört kadının birinde fibroid bulunduğu göz önüne alınırsa, bir ailede birden fazla kadında bu durumun olması normal karşılanmalıdır.

Fidroidlerin muhtelif tipleri hangileridir?
a. Karın içzarı altı (subseröz). Bunlar, rahimin dış örtüsü altında meydana gelir.
b. Çeperler arası (intramural). Bunlar, rahimin kas tabakasında büyür.
c. Şubmüköz. Bunlar, rahim boşluğu içzar dokularının altında büyür.

Fibroidler muhtelif büyüklükte mi olur?
Evet. Bunlar bir topluiğne başı kadar küçük veya bir karpuz kadar büyük olabilirler.

Fibroidlerhı belirtileri nelerdir?
a. Fibroidlerin çoğu hiçbir belirti göstermez ve ancak sıradan bir rahim kontrolünde rastlanır.
b. Eğer fibroid şubmüköz tipindense, adet araları kanamalara veya normalden uzun süreli ve fazla kanamalı adetlere neden olabilir.
c. Çeperler arası (intramural) veya karın içzarı altı (subseröz) fibroidler ya hiç belirti göstermezler veya adetlerde normalin çok üstünde kanamaya neden olurlar.
d. Fibriyumlar çok büyür ve mesaneye veya rektuma fazla baskı yaparlarsa, fazla idrar ve dışarı çıkmakta zorluk halleri getirebilirler.
e. Bazı hallerde sırt ve karın ağrılarına neden olurlar.
f. Eğer fibroidler rahim boşluğunu tahrif ederlerse kadında kısırlık meydana gelebilir.

Fibroidler nasıl teşhis edilir?

Pelvisin elle muayenesiyle. Bu gibi bir dölyolu muayenesiyle fibroidin büyüklüğü, biçimi ve başka vasıfları tespit edilebilir. Histerogamla küçük submüköz fibroidlerin teşhisi mümkündür.

Rahim fibroidleri habis bir tümör sayılır mı?
Kesinlikle değil. Fibroidler selim teşekküllerdir.

Fibroidler kanserleşebilir mi?
Hayır. Ama bazı hallerde fibroidli bir rahimde kanser gelişebilir. Fakat bunun rahimde fibroid bulunmasıyla bir ilgisi yoktur.

Fibroidler, rahimdeki başka hastalıklarla ilişkili olabilirler mi?
Evet. Fibroid olan kadınlarda rahim polipsi ve endometrial hiperplaziye çok kez rastlanmaktadır.

Fibroidler için en iyi tedavi metotları nelerdir?
Fibroidler belirti gösterirseler veya çabuk büyümekteyseler bunların cerrahi mümadahale ile alınmaları gerekir.

Fibroidler için nasıl bir cerrahi müdahalede bulunulur?
Yalnız fibroidler alındığı zaman buna "miyomektomi" denmektedir. Bütün rahim alınırsa buna "histerektomi" denir.

Bir kadın-doğum doktoru, miyomektomi veya histerektomi mi gerekli olduğunu nasıl kararlaştırır?
Bu, hastanın yaşma ve çocuk sahibi olmak isteyip istemediğine bağlıdır. Eğer hasta çocuk doğurmak isteğinde ise, rahmin kalmasına gayret sarf edilecek ve miyektomi ameliyatı yapılacaktır.

Miyomektomi veya histerektomi ameliyatlarından başka fibroidleri tedavi etme usulleri var mıdır?
Evet. Bazı küçük submüköz fibroidler polip şeklinde geliştikleri zaman basit bir kürtaj yoluyla alınabilir.

Fibroidlerin tekerrür etme eğilimleri var mıdır?

Miyomektomiden sonra % 10 oranında tekerrür edebilir. Bütün rahim alındığı takdirde fibroidlerin tekerrür etmesine tabiatıyla olanak kalmayacaktır.

Bütün fibroidler ameliyat gerektirir mi?
Hayır. Bunların birçoğu, herhangi bir tedaviyi bile gerektirmez.

Fibroidler hangi hallerde ameliyat gerektirir?

a. Giderek artış gösteren, daha uzun süreli ve daha fazla meydana gelen adetler.
b. Adetler arası ciddi kanamalar.
c. Mesanede ve rektumda rahatsızlık veren baskılar.
d. Bir fibroidin süratle büyümesi.
e. Üç aylık gebelik durumundan daha fazla şişkinlik gösteren bir fibroid, rahatsızlık vermese bile alınması gerekir.
f. Bir fibroidin yozlaşması veya bükülmesi yüzünden meydana gelen akut sancılar.
g. Üst üste gelen çocuk düşürmeleri veya kısırlık hali.

Fibroidler gebelik halinde de olur mu?
Evet. Eğer gebelik halinde varsalar, gebe kadının karnı büyüdükçe fibroidler de büyüyecektir.

Bir fibroid gebelik halinde tedavi edilmeli midir?
Hayır. Tedavi çocuk doğduktan sonra yapılmalıdır.

Fibroid ameliyatı geçirmiş olan bir kadın gebe kalabilir mi?

Eğer miyomektomi yapılmışsa ameliyat sonrası kadının gebe kalması mümkündür. Bu gibi hallerde doğumun sezaryen yoluyla yapılması gerekebilecektir.

Fibroidlerde cerrahi müdahale yararlı mıdır?
Evet, yaklaşık bütün vakalarda hasta bu illetten kurtulmaktadır.

Fibroidlerin ameliyat dışında yeterli bir tedavi usulleri var mıdır?
Hayır. Bazı doktorlar hormon tedavisinin yeterli olduğunu ileri sürmüşlerse de bu iddia gerçekleşmemiştir.

Miyomektomi ciddi bir ameliyat mıdır?
Evet. Çünkü karnın açılmasını gerektirmektedir. Ancak iyileşme yaklaşık her vakada gerçekleşmektedir. Hastanede kalınma süresi on ila on iki gündür.

Miyomektomiden sonra adet görmeler normale döner mi?
Evet.

Miyomektomiden sonra hastanın tam olarak iyileşmesi ne kadar sürer?

Yaklaşık altı hafta.

Miyomektomi ameliyatı geçiren bir kadının gebe kalması için ne kadar süre beklemelidir?
Üç ile altı ay arası.

Histerektomi nedir?
Ameliyat yoluyla rahmin alınmasıdır.

Histerektomi ameliyatını gerektiren durumlar nelerdir?
a- Semptomatik fibroidler (belirtiye yol açan fibroidler.)
b. Rahimde, Fallop tüplerinde ve yumurtalıklarda gonore veya verem gibi kronik ve tedavisi imkansız hastalıklar.
c. Ciddi ve tekerrür eden endometrial hiperplazi.
d. Rahim veya serviks kanseri.
e. Fallop tüplerinde veya yumurtalıklarda kanser.
f. Kronik endometrioz.
g. Doğumdan sonra kontrol altına alınamayan kanama.
h. Kist veya marazı teşekküllerden dolayı yumurtalıkların alınması icap ettiği hallerde rahmin de alınması gerekir,
i. Gebelik sırasında rahmin delinmesi.

Histerektomi ciddi bir ameliyat mıdır?

Evet ama tehlikeli bir ameliyat olarak kabul edilmemektedir ve yaklaşık olarak hastaların hepsi iyileşmektedir.

Histerektomiden sonra adet görme halleri devam eder mi?

Hayır.

Histerektomiden sonra bir kadın gebe kalabilir mi?
Hayır.

Histerektomi ameliyatlarında yumurtalıkların alınması her zaman gerekli midir?
Eğer histerektomi ameliyatı kanser tedavisi için yapılmaktaysa Fallop tüpleri ve yumurtalıkların alınması gereklidir. Eğer hastalık selim ise ve ameliyat olacak kadın kırk yaşından gençse, o zaman yumurtalıklardan biri veya her ikisi yerinde bırakılabilir. Böylece rahatsız edici yaş dönümü meydana gelmez. Hasta çok genç ise yumurtalıkların yerinde bırakılması için mümkün olan her şey yapılır. Hastanın adetleri kesilmişse yumurtalıklar genellikle alınır. Eğer yumurtalıklar iltihaplanmış ise veya endometrioz mevcutsa, histerektomi yapılırken yumurtalıklar da alınır.

Histerektomiden sonra alınmayan yumurtalıklar yozlaşma ve kist bağlama eğilimini gösterirler mi?

Bu hususta delil olarak kabul edilebilecek olaylar görülmemişse de bunun olabileceğini düşünenler vardır.

Her histerektomi ameliyatından sonra adet kesilmesi belirtileri görülür mü?
Hayır. Eğer her iki yumurtalık da çıkarılmışsa adetler kesilmeyecektir. Adet kesilmesi yalnız iki yumurtalık alınırsa meydana gelir.

Histerektomi ameliyatından sonra adet kesilme belirtileri kontrol altına alınabilinir mi?

Evet. Adet kesilmesi belirtileri ile mücadele edilebilecek çok iyi usuller vardır.

Rahmin alınması kadının cinsel hayatını herhangi bir şekilde etkiler mi?
Hayır. Rahimin, yumurtalıksız veya yumurtalıklarla birlikte alınması, bir kadının cinsel hayatını ve arzusunu hiçbir şekilde etkilemez. Hatta bazı kadınlar histerektomi ameliyatından sonra cinsel temastan daha fazla zevk aldıklarını, iddia etmektedirler.

Histerektomi ameliyatı ile dış genital organlarda değişiklik meydana gelir mi?
Hayır. Histerektomi dölyolunda ve diğer dış organlarda hiçbir değişikliğe yol açmaz.

Histerektomi bir kadının fiziki görüntüsünde bir tesir yapar mı?
Hayır. Bu genel olan yanlış bir kavramdır. Kadınlar histerektomi ameliyatı nedeniyle ne çirkinleşirler ne de şişmanlamaya meyilli olurlar. Yalnız şurası unutulmamalıdır ki, bu ameliyat genellikle kadınların yaşlanmaya başladıkları elli ile altmış yaşları arasında yapılmaktadır.

Histerektomi ameliyatının yarası çirkinleştirici midir?
Hayır. Karında dümdüz bir izi kalmaktadır. Dölyolundan yapılan histerektomilerde hiçbir yara izi görülmemektedir.

Vaginal histerektomi yapılmasını gerektiren durumlar hangileridir?
Sistosel ve rektosel durumlarıyla birlikte rahim prolapsı da varsa, rahmin dölyolundan alınması tercih edilmektedir. Bu şekilde döl-yolunda gerekli olacak plastik ameliyatla aynı zamanda yapılabilir. Bu ameliyat, rahmin dölyolundan alınamayacak derecede büyüdüğü hallerde yapılamaz.

Dölyolundan yapılan histerektomi tehlikeli bir ameliyat mıdır?
Hayır. Bu ameliyatta riskler karından yapılan histerektomilerden farksızdır.
Bir histerektomi ameliyatı ne kadar sürer?
Bir ile iki saat arası.
Histerektomi ameliyatından ne kadar süre sonra hasta yataktan kalkabilir?
Genellikle ameliyattan bir gün sonra.

Histerektomi ameliyatından sonra ne kadar süre hastanede kalınması gerekmektedir?

Dokuz ile on iki gün arası.

Histerektomi ameliyatı sonrası ne gibi belirtiler meydana gelebilir?
Bir iki hafta süre ile dölyolu kanaması devam edebilir. Yine bu ameliyat sonrası bir hafta kadar idrar etmekte ve dışarı çıkmakta zorluk çekilebilinir.

Endometrioz nedir?
Rahim içzarı hücrelerinin anormal yerlerde bulunması hali. Bu dokular rahim çeperinin derininde, rahmin üst tabakasının dışında, Fallop tüplerinde, yumurtalıklarda, rahmi destekleyen ve tutan bağlarda, mesanede, bağırsaklarda, dölyolunda veya karın bölgesinin başka yerlerinde bulunabilecektir.

Rahim içzarı hücreleri (endometrial hücreler) nasıl böyle anormal yerlerde bulunabilmektedirler?

Bunlar başka yapıların üzerine yerleşmekte ve küçücük hücre yuvaları halinde gelişmektedir. Boy itibariyle bir topluiğne başından bir portakal büyüklüğünde değişiklik göstermektedirler. Çok kez kist oluşumuna yol açmaktadırlar. Bunların içinde eskimiş adet kanları ve çikolata benzeri bir sıvı bulunmaktadır.

Endometrial hücre kümeleri ne gibi anormal durumlara yol açabilirler?
Fallop tüpleri ve yumurtalıklar veya mesane, bağırsak ya da rahim arasında sert yapışmalara yol açabilmektedirler. Kist meydana gelmesine neden olabilirler. Bu kistler bükülüp veya patlayıp akut karın ağrılara ve distress'e sebep olurlar.

Endometrial hücre kümelerinin fonksiyonları normal rahim hücreleri gibi midir?
Evet. Her adet periyodu yaklaştığı zaman genişlemekte, kanla dolmaktadırlar ve adet görme hali olduğu zaman kanamaktadırlar.

Endometrioz neden ileri gelir?
Esas nedeni bilinmemektedir. Bir teoriye göre adet periyotlarında rahmin tabaka hücreleri Fallop tüplerinden ters bir peristaltik hareketle dışarı itilmektedir. Başka bir teoriye göre ise, bu hücreler bir rahim ameliyatından sonra yerlerinden kopmuşlardır.

Endometriozun belirtileri nelerdir?
a. Hiçbir belirti göstermeyebilir ve başka bir hastalıktan dolayı yapılan bir ameliyatta meydana çıkabilir.
b. Adetten önce ve adet görme sırasında şiddetli sancı hissedilebilinir.
c. İdrar ederken, dışarı çıkarken veya cinsel temas sırasında şiddetli sancı hissedilebilinir.
d. Adet halinde kanama belirli bir şekilde artış gösterebilir.
e. Ciddi endometriozun komplikasyonlarından biri de kadının gebe kalamamasıdır.

Endometrioz nasıl tedavi edilir?
a. Tedavi genellikle tıbbi yollardan yapılır ve adetleri geçici bir süre durdurmak için hastaya erkeklik hormonları veya yeterli derecede dişilik hormonları verilir. Ancak, bu tür tedavi belli bir süre uygulanır.
b. Belli belirtilerle gelen inatçı endometrioz vakalarında histerektomi ameliyatı yapılması gerekebilir. Bu ameliyat çocuk doğurma yaşını geçmiş olan kadınlara ve ameliyat gerektirecek kadar ciddi araz gösteren genç kadınlara da yapılmaktadır.
c. Çocuk doğuracak yaşta olan genç kadınlarda gebelik geçici bir rahatlama getirir. Bunun nedeni endometrioz arazını meydana getiren dönem (siklus) tesiri gebelikte geçici olarak etkisiz kalmaktadır.

Endometrioz kansere neden olabilir mi?
Hayır.

Endometrioz tedavi edilmediği hallerde ne meydana gelebilir?
Belirtiler ilerliyecek ve sakatlık getirebilecek hale gelecektir. Eğer endometrioz bağırsaklarla veya sindirim sistemi ile ilgiliyse hastalık bağırsakları tıkayabilecektir. Bazı hallerde bu hücrelerden oluşan kistler o derece büyüyecektir ki, başka organlara yaptıkları baskılardan ameliyat gerekecektir. Kistler bazen bükülüp veya koparlar. Bu hallerde derhal ameliyat yapılması gerekmektedir.

Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

Fallop Tüpleri Nedir

Fallop tüpleri nedir?
Rahmin üst son sınırlarından pelvisin her iki tarafına 7,5 ila 10 santim yükselen içleri boş tüp biçiminde iki yapıdır. Her tüp bir kurşunkalem genişliğindedir ve en ucu huni biçimindedir. Tüplerin dışında bir adale tabakası bulunmakta ve içzar dokuları kıla benzer çıkıntılar ile örtülüdür. Bu kılvari çıkıntılar sallanarak, çalkalanarak ve süpürerek yumurtayı rahme indirmeye yardımcı olmaktadırlar. Ayrıca meninin (spermanın) tüpten yumurtaya gelebilmesine de yardım ederler.

Fallop tüplerinin fonksiyonu nedir?
Yumurtalıktan salıverilen yumurtayı aşağıya doğru rahim boşluğuna nakletmek, rahim boşluğundan meninin (spermanın) yumurtaya doğru gitmesine müsaade ve yardım etmek.

Salpenjit (tüp yangısı) nedir?
Fallop tüplerinin bakteriyel bir enfeksiyona yakalanmalarıdır.

Fallop tüplerinde en genel enfeksiyon nedenleri hangileridir?

a. Gonore. Bu hastalık dölyolu kanalıyla servikse ve rahme çıkmaktadır.
b. Verem. Bu genellikle başka bir yerdeki enfeksiyondan dolayı tali bir şekilde gelmektedir.
c. Stafilokok, pnömokok veya streptokok enfeksiyonları.

Salpenjit çok rastlanan bir hastalık mıdır?
Evet. Ancak antibiyotiklerin bulunmasıyla ve veremi kontrol altına alan ilaçların gelişmesiyle, Fallop tüplerinin iltihaplanmasına bundan on yirmi yıl öncesinde rastlandığından çok daha az rastlanmaktadır.

Fallop tüplerinin içindeki enfeksiyonlardan ne gibi zararlar meydana gelebilir?
a. Kısırlık.
b. Tübal gebelik (dış gebelik).
c. Hem yumurtalıkta ve hem de tüp ile ilişkili kronik bir apsenin gelişmesi.
d. Enfeksiyonun karın boşluğuna yayılarak peritonite neden olması.

Fallop tüplerinde kronik enfeksiyonu tedavi etmek için ne yapılmalıdır?
Cerrahi müdahale. Rahim, tüpler ve yumurtalıklar alınacaktır.

Akut salpenjitin belirtileri nelerdir?
Alt karın bölgesinde sancı, nöbet, ürpermek, idrarda zorluk çekmek, bulantı ve kusmak, dölyolu ifrazatı, adetler arasında dölyolu kanamaları, cinsel temasta sancı, vb. Bu belirtilerin bazıları veya tümüne salpenjitte rastlanılabilinir.

Salpenjiti önlemenin en iyi çareleri nelerdir?
Tabiidir ki kadınlar enfekte olmuş erkeklerle cinsel temasta bulunmamaları gerekmektedir. Ancak, cinsel temastan sonra dölyolu ifrazatı görülür görülmez bir jinekologa başvurulması şarttır. Böylece enfeksiyonun rahimden Fallop tüplerine yayılması önlenebilinir.

Salpenjit bir kere geliştikten sonra nasıl tedavi edilir?
Akut (salpenjit) antibiyotiklerle tedavi edilir. Hasta yatırılır ve sancının dindirilmesi için gerekli ilaçlar verilir. Bir apse gelişmiş ve inatçıysa, ameliyat yolu ile tüpün alınması gerekebilir.

Salpenjitin akut hallerinde çoğunlukla ameliyata başvurulmakta mıdır?
Hayır. Jinekolog iltihaplanmayı ilaçlarla kontrol altına almak için her çareye başvuracaktır. Tüp içerisindeki apse patlama ve peritonite neden olabilecek belirtiler göstermekteyse acil cerrahi müdahale gerekli olabilir.

Salpenjite yakalanan her hastanın hastaneye kaldırılması gerekli midir?
Hayır. Hastalığın ilk safhalarında tedavi evde yürütülebilinmektedir. Ancak, hastalık tedaviye cevap vermemekteyse hastanın hastaneye kaldırılması gereklidir.

Salpenjit kendiliğinden iyileşebilir mi?
Hayır. Bütün vakalar sıkı bir tedaviye tabi tutulmalıdır.

Salpenj itten iyileşme oranları nedir?
Bu hastalıktan çok az kadın ölür Ancak hastalığın kronik hali Fallop tüplerinin alınması yoluyla tedavi edilebilinir. Hastalığın akut halinde tedaviye derhal başlanıldığı taktirde ve sıkı bir tedavi uygulanırsa hasta ameliyata lüzum kalmadan iyileşebilir.

Antibiyotik ilaçlarla Fallop tüplerindeki kronik veya inatçı bir aps tedavi edilebilinir mi?

Genellikle hayır. Kronik bir apse bir kez geliştikten sonra tek tedavi şekli tüpün alınmasıdır.

Salpenjit için hangi ameliyat yöntemleri tatbik edilmektedir?

Eğer hastalık bir tüpte ise basit bir ameliyatla yalnız o tüp alınmak tadır. Bunun dışında, hastalığın gelişme oranına göre, her iki tüpün, yumurtalıkların ve hatta rahmin ameliyatla alınması gerekecektir.

İltihaplanmış bir tüpün alınması ciddi bir ameliyat mıdır?
Evet. Bu ameliyat omurga-veya genel.anestezi altında alt karın bölgesinde açılan bir ensizyondan yapılmaktadır.

Bir tüp ameliyatından sonra hastanın he kadar süre hastanede kal ması gereklidir?

Yaklaşık sekiz ila on gün.

Tüpler üzerinde bir ameliyattan ne kadar süre sonra hasta yataktan kalkabilir?
Ameliyattan bir gün sonra.

Ameliyattan sonra salpenjit yeniden tekerrür edebilir mi?

Radikal bir ameliyatla tüpler, alınmışsa tekerrür olamayacaktır Yalnız bir tüp alınmışsa ve radikal ameliyata başvurulmamışsa yandaki yumurtalıkta veya öteki tüp ve yumurtalığın yeniden iltihaplanmaları mümkündür.

Salpenjit ilaçla tedavi edilmişse tekerrür etme eğilimi gösterir mi?

Evet.

Salpenjitin yalnız bir tüpte olması ne ölçüde sınırlıdır?
Bu durum nadiren olagelmektedir. Genellikle iltihaplanma iki tüpte aynı zamanda olmaktadır. Ancak, her zaman iki tüpün de ameliyatla alınması gerekmemektedir ve çok hallerde bir tüpün kurtarılması mümkün olmaktadır.

Fallop tüplerinin alınması cinsel temasa engel olur mu?
Hayır.

Fallop tüplerinin alınması adetlerin kesilmesine (menopoza) yol açarmı?
Hayır. Ancak Fallop tüpleri ile birlikte yumurtalıklar da alınmışsa
adetler kesilecektir.

Tübal gebelik (dış gebelik) nedir?

Bu, döllenmiş bir yumurtanın Fallop tüplerine yapışarak orada büyümeye başlamasıdır.

Tübal gebelik neden meydana gelir?

a. Tübal gebelik genellikle gebelikten önce Fallop tüplerinin iltihaplanmış olmasından ileri gelmektedir. Vakaların % 25'ine önceden salpenjit geçirmiş olan kadınlarda rastlanmaktadır.
b. Çocuk düşürmeden veya doğumdan sonra meydana gelen bir enfeksiyondan.
c. Bir tüpün mekanik basıncına, eğrilmesine veya tıkanmasına neden olan yumurtalık veya rahim tümörleri.
d. Önceden meydana gelen bir peritonit (karın boşluğu iltihaplanması) . Bu iltihaplanma bir tüpte yapışmalar meydana getirmiştir ve kanalını tahrif etmiştir.
e. Bir tüpte doğuştan gelen şekil bozukluğu.
f. Tamamen normal görünen kadınlarda bilinmeyen ve teşhis edilemeyen nedenler.

Tübal gebeliklerin olma oranları nedir?
Yaklaşık her üç ila dört yüz gebeliklerin bir tanesi tübal gebelik olur.

Bir yumurta döllendikten ne kadar sonra tübal gebelik meydana gelebilir?

Yumurta döllendikten hemen sonra.

Tübal gebelik meydana geldikten ne kadar zaman sonra teşhis edilir?
Genellikle dört ile altı hafta arası.

Tübal gebeliğin belirtileri nelerdir?
Tübal gebeliğin kopma olmadan erken safhalarında genellikle adeti gelmez, fakat hafif dölyolu lekelemesi yapar. Özellikle cinsel temastan sonra alt karın bölgesinde sancı duyulur.Erken gebelikte görülen bütün belirtiler sabah bulantısı, göğüs kabarmaları, vb. tübal gebelikte de rastlanır.Tübal gebelik kopma yapınca, yukarıdaki belirtilerden sonra şiddetli şok, bayılma, hızlı nefes alma, karın ağrıları, omuzlar bölgesinde sancı ve rektumda baskı görülebilinecektir.

Tübal gebelik koptuğu zaman bu belirtiler neden ileri gelmektedir?
Tüp koptuktan sonra geniş ölçüde kan kaybı olmakta ve bu kanlar karın boşluğuna akmaktadır.

Tübal düşük terimi ne anlama gelmektedir?
Bu durumda döllenmiş yumurta veya genç cenin, tüpün, sonum karın boşluğuna itilmektedir. Bu vakaların çoğunluğu kopma o bir tübal gebelik kadar ciddi değildir. Çünkü tüp kendisi kopı maktadır ve çok daha az kanama ve şok meydana gelmektedir.

Gebelik testi (A-Z testi) tübal gebelikte her zaman müspet gösterim te midir?

Hayır. Çok vakalarda test menfi gösterecektir. Bu cenininin hala yaşamakta olup olmadığına bağlıdır.

Jinekolog tübal gebeliği nasıl teşhis etmektedir?
Yukarıda gösterilen belirtilerle birlikte Fallop tüpleri civarın pelvisle ilgili bir yığına rastlanır. Müspet gösteren bir gebelik testi de teşhise yardımcı olabilecektir.Kuşku uyandıran hallerde, pelvis boşluğuna dölyolundan bir iği sokularak bu boşlukta kan bulunup bulunmadığı tespit edilecektir; Veya tüplerin görülmesi için dölyolundan pelvis boşluğuna aynalı bir alet sokulacaktır.

Tübal gebelik şüphesi ortaya çıkınca başvurulacak en iyi tedavi mı todu nedir?
Eğer müspet bir teşhis yapılmamışsa en iyi metot ameliyata başvurmak ve tüplerin durumunu gözle görmektir. Bu bir karın bölgesi ameliyatı gerektirmekteyse de, tüpün kopması tehlikesi karşısında bu araştırıcı ameliyatın yapılması tercih edilmektedir.

Tübal gebeliği önlemenin çareleri var mıdır?
Hayır. Ancak hastanın gebe kalmasına müsaade etmeden önce pelvis içerisinde bütün hastalıkların temizlenmesi yararlı olabilir.

Tübal gebelik nasıl tedavi edilir?
a. Tam bir teşhis yapıldıktan sonra hasta derhal ameliyat edilmeli ve tüp alınmalıdır.
b. Fazla kan kaybı olmuşsa derhal kan nakli yapılmalıdır.
c. Şüpheli vakalarda belirtilere dikkat edilmeli ve durumda bir değişiklik görülür görülmez doktora başvurulmalıdır.

Tübal gebelik ameliyatı yapılırken yumurtalıklar alınmakta mıdır?
Eğer hastalıklı oldukları tespit edilmemişse hayır.

Tübal gebelikte en büyük tehlike nedir?
Kanama.

Tübal gebelikten sonra iyileşme şansları nedir?
Modern imkanlar mevcutsa ve derhal ameliyata başvurulursa vakaların hemen hepsi iyileşir.

Bu ciddi bir ameliyat mıdır?
Başka bir nedenden bir tüp alınması ameliyatından daha ciddi değildir.

Bu ameliyatta ne tür anestezi kullanılmaktadır?

Genel anestezi.

Tübal gebelik ameliyatından sonra ne kadar süre hastanede kalınması gereklidir?
Sekiz ila dokuz gün.

Kopmuş bir tübal gebelikte, hastaya ameliyat öncesi ne gibi tedavi yapılmalıdır?
Hastanın ameliyat edilebilmesi için şoktan çıkmasın temin el maksadıyla kan verilir.

Tübal bir gebelik geçiren bir kadının, daha sonraki gebelikleri normal olur mu?
Evet. Bir tüp veya bir yumurtalığın alınması normal gebeliği önlemeyecektir. Üstelik bu durum yeni bir tübal gebeliğin olacağı anlamına da gelmez.

Bir kez tübal gebelik geçirmiş olan kadınların yeniden tübal gebelik geçirme eğilimleri, bu hastalığı geçirmemiş kadınlardan fazla mıdır?
Bir dereceye kadar evet.

Tübal gebelik ameliyatı geçirdikten sonra yeniden gebe kalınması ne kadar süre beklenmelidir?
En azından altı ay bir süre beklenmesi tavsiye edilmektedir.

Fallop tüplerinde kanser meydana gelir mi?
Evet, ancak bu çok nadir görülen bir haldir.

Fallop tüpü kanserinin tedavisi nedir?
Pelvis kanserlerinde olduğu gibi bütün rahim, tüpler ve yumurtalıklar alınır.

Tüplerde kanser teşekkülünden sonra tedavi mümkün müdür?

Eğer hastalık başka organlara yayılmadan önce ortadan Kaldırılmışsa evet.

Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

Hipofiz Tümörleri

Hipofiz Tümörleri


Burun kanallarının arkasında beynin altında yerleşik bulunan hipofiz bezi kabaca küçük parmağınızın son iki bölümünün büyüklüğü ve şeklindedir. Küçük boyutuna rağmen endokrin bezler içerisinde en önemli olanıdır. Vücudun uzun dönemli büyüme, günlük fonksiyonları ve üretkenlik yetenekleri ile ilişkili olarak bir kontrol merkezi gibi çalışır.

Hipofiz bezinde iki kısım vardır: ön (anterior) lob ve arka (posterior) lob, ön lob, göğüste süt üretimini harekete geçirmek için büyüme hormonu da dahil olmak üzere, altı ayrı hormonun üretimi ile yükümlüdür, ön lobdaki diğer hormonlar, tiroid bezleri, yumurtalıklar, testis ve böbrek üstü bezlerindeki faaliyetleri harekete geçirerek endokrin sistemin diğer kısımlarını da etkiler.

Arka lob iki çeşit hormon üretir: oksitosin ve antidiüretik hormon. Oksitosin emzirme dönemi sırasında kadınlarda göğüsten süt gelmesi olayını harekete geçirmek için faaliyette bulunur. Aynı zamanda doğum sırasında rahim kasılmalarını da hızlandırır. Antidiüretik hormon idrar çıkışını kontrol etmek için böbrekler üzerinde faaliyet gösterir.




Hipofiz Bezi Tümörleri

Akromegali

Hipofizin aşırı faaliyeti sonucu yüzün irileşmesi, el ve ayakların aşın büyümesi ile belirgin durumdur. Bu kronik hastalık yetişkinlerde görülür ve normal gelişim tamamlandıktan sonra büyüme hormonunun artan salgısı nedeni ile ortaya çıkar.El, ayak, çene ve kafatası kemiklerinin aşırı büyümesi şeklinde oluşur. Büyüme çağından sonra kemiklerdeki uzamanın durması nedeniyle, akromegali iskelette kalınlaşmaya neden olur. Akromegali olan bir kişide en fazla dikkat çeken değişiklik alın ve çene kemiklerinde abartılı bir büyümedir. Bunun sonucunda genişlemiş ve kabalaşmış yüz hatları ve birbirinden oldukça ayrık dişler gözlenir.

Jigantizm

Gelişim hormonunun aşırı salgılanmasına bağlı olarak vücudun anormal derecede gelişme ve büyüme göstermesi devleşme. Nadiren görülen bu hastalık, akromegaliye benzer ve hipofiz bezi tarafından büyüme hormonunun aşırı salgılanması nedeniyle ortaya çıkar. Akromegaliye benzemeyen bu yönü ise jigantizmde büyümenin hızlanması ve yetişkinlikte aşırı uzun boyun ortaya çıkmasıdır. Bu iki rahatsızlık arasındaki fark bu olaydan etkilenen kişinin yaşıdır. Jigantizm yetişkinlik dönemini tamamlamamış olan şahıslarda ortaya çıkar. Ancak uzun boylu çocukların çok azı jigantizm rahatsızlığına sahiptir.

Prolaktinoma

Bu türden hipofiz bezi tümörü prolaktin hormonunun aşırı salgısına neden olur. Bu olay kadınlarda düzensiz adet veya adetten kesilmeye neden olabilir. Erkeklerde ise kısırlık veya iktidarsızlık ortaya çıkabilir. Kraniofarinjiyoma

Bu türden bir hipofiz bezi tümörünün belirtileri görsel bozukluklar, baş ağrıları ve cinsel gelişme yetersizliğidir.

Cushing Sendromu

Bir böbrek üstü bezi tümörü de bu rahatsızlığa neden olabilir.

Akromegali ve jigantizm hipofiz bezinin aşırı faaliyeti nedeni ile ortaya çıkar. Hipofiz bezi büyüme hormonu diye bilinen hormonu aşırı bir şekilde salgılar (buna ayrıca somatotropik hormon da denir). Bu türden bir aşırı salgılama genellikle bezlerde bir tümörün gelişmesi ile ortaya çıkar. Bu rahatsızlığa hiperpituitarizm denilir.

Hipofiz bezinde iki türden tümör gelişebilir. Bunlardan birine kraniyofarnjiyoma denilir. Bu tip tümör büyüdükçe hipofiz bezine baskı yapar. Bunun sonucunda hormon salgısı azalabilir ve hipopituitarizm veya diabetes insipidus (şekersiz diyabet) gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. İkinci çeşit hipofiz bezi tümörü adenomdur (bez epitelinden gelişen iyi huylu ur). Böylesi bir tümör fazla yayılmaz. ancak akromegali, jigantizm veya Cushing hastalığı gibi rahatsızlıkların bir sonucu olarak muhtelif hormonların aşırı salgısı yaratmaz, ancak göz sinirleri üzerinde ve yakınındaki normal hipofiz bezi dokuları üzerinde mekanik bir baskı oluşturarak herhangi bir zarara yol açabilir.

Teşhis

Doktor muayene ederek fiziksel değişiklikleri araştıracaktır: Ağrı ve acılar, ellerde sızı, aşırı terleme. Yetişkin bir hastada el ve ayak büyümeleri de doktor tarafından dikkate alınacaktır. Hastadaki görme bozuklukları araştırılacaktır; tümör büyüyerek görme sinirine bası yapar ve her iki gözde de görmeyi etkiler. Görme alanı ölçülerek, görme kaybı olup olmadığı araştırılır. Diğer önemli bulgularsa genel yorgunluk hali, derinin aşırı yağlı olması ve dilin normalden büyük olmasıdır.

Kan dolaşımında bulunan ve salgılanan hormon düzeyinde artış olup olmadığını belirlemek için özel kan ve idrar testleri yapılacak-tır. Bu değerler yüksek bulunursa, bilgisayarlı beyin tomografisi veya manyetik rezonansla hipofizdeki tümör saptanabilir. Eğer akromegaliden kuşkulanılıyorsa, röntgen çekilerek de kafatasındaki olası değişiklikler belirlenebilir.

Tedavi, tümörün ne kadar geliştiğine bağlı olarak düzenlenir. Erken teşhis, tümörün tamamen tedavi edilebilme şansını(eğer küçükse) artırır.

Hipofiz bezi, tümörün ortadan kaldırılması veya çıkarılması esnasında bazen zarar görebilir. Bu durumda genellikle hayat boyu hormon tedavisi gerekecektir.

Akromegali

Akromegali, büyüme hormonunun aşırı salgılanması nedeniyle ortaya çıkar ve iskelet ve iç organlarda büyümeye yol açar. Kalp genişleyebilir, buna bağlı olarak kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon ortaya çıkar. Akromegali tedavi edilmezse şeker hastalığı, göz sorunları ve vücut görünüşünde değişikliklere neden olur.

Ameliyat, hastalığın ilerlemesini ve çeşitli göz komplikasyonlarının ağırlaşmasını önleyebilir. Ancak görünüşteki değişiklikler genellikle geri dönüşümsüzdür. Ayrıca akromegalili hastalarda şeker hastalığı ve uzun vadede kalp, damar ve karaciğer hastalığı riski de oldukça yüksektir. Ancak bu riskleri en aza indirmek için bazı önlemler (sigara içmemek gibi) alınabilir.

Jigantizm

Jigantizm tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tümör çıkarılarak ya da aşırı salgılanan büyüme hormonu baskılanarak, hastalığın gelişimi durdurulabilir

Prolaktinoma

Kadınlarda prolaktinomanın en sık görülen belirtisi adetlerin düzensizliği ya da hiç olmaması ve kısırlıktır. Bir diğer belirti de galaktoredir (doğum yapmamış bir kadında memelerden süt gelmesi); ender olarak erkeklerde de görülebilir.

Prolaktin hormonundaki artış, doğum kontrol hapları ve sakinleştiricilerin kullanılması ve hipofiz tümörü tarafından aşırı miktarda üretilmesi (prolaktinoma) nedeniyle olur.

Cushing Hastalığı

Hipofiz tümörü böbreküstü bezlerini aşırı uyararak cushing hastalığına da neden olabilir.

Tedavi

Hipofiz tümörü genellikle ameliyatla çıkarılır. Hipofiz bezi çok küçük olduğu için, ameliyat ustalık gerektirir. Eğer tümör ameliyatla çıkarılamıyorsa, prolaktinoma tedavisinde ve akromegalide diğer tedavilerin yanı sıra, bromocriptin adlı bir ilaç kullanılır. Bromocriptin bazı hormonlarda aşırı artışı engeller. Yine de hipofiz tümörlerinin tedavisinde ilk seçilecek olan yöntem ilaç tedavisi değildir.

Ameliyat mümkün değilse, radyasyon tedavisi de bazı hastalarda kullanılabilir. Tüm bu tedavi tiplerinin birlikte kullanılması da tümörün tekrarlama olasılığını azaltmak üzere, oldukça yaygındır

Hastalık ve Tedavileri
Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

Hamilelik Belirtileri, Subjektif ve Objektif Belirtiler

Hamilelik Belirtileri, Gebelik Belirtileri Nelerdir

Bu belirtileri 2 ana grupta toplamak mümkündür.

1- Gebeli*ğin kesin olmayan belirtileri.
2- Gebeliğin kesin belirtileri.

Hamileliğin İlk ve kesin olmayan belirtileri iki ayrı grupta inceleye*ceğiz:

a) Hastanın ileri sürdüğü «sübjektif» belirtiler.
b) Kontrolü yapan ebe ya da doktorun bulabildiği «objektif» belirtiler.

Hamileliğin İlk Üç Ayındaki Subjektif Belirtiler, Hamilelikte Belirtiler

Âdet gecikmesi (Amenore): Gebeliğin kesin olmayan ilk belir*tisi «âdet gecikmesi»dir. Bu durum ilk bakışta genç anne adayı için en dikkat çekici özelliktir.

Daha önceki bölümlerde de belirtildiği gibi, bir âdet devresi her kadın için küçük de olsa bir değişim göstermektedir. Ancak 35 günden sonraki gecikmeleri basit bir «âdet gecikmesi» olarak düşünmemelidir.

Bu gibi durumlarda, eğer bir gebelik sözkonusu ise, doğu*mun zamanını saptamak için son görülen âdetin başlangıç tarihini bir köşeye yazmak çok yararlı olacaktır.

Ne var ki, âdet gecikmesi yalnız gebelik nedeniyle olmaz. Özellikle buluğ çağındaki genç kızlarda ve âdet kesilmesi yaklaş*mış kadınlarda bu duruma sık sık rastlanır. Tamamen fizyolojik olan âdet gecikmesinin çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenleri şöyle özetleyebiliriz:

• Tüberküloz gibi kronik hastalıklar.
• Aşırı derece zayıflık.
• İklim ve yer değişiklikleri.
• Ev ve şehir değişiklikleri gibi.
• Ruhsal bozukluklar.
• İç salgı bezi bozuklukları.

Öbür taraftan, kadında âdet gecikmesi olmadığı halde de ge*belik sözkonusu olabilir. Bu duruma halk arasında «Üstüne âdet görme» denmektedir. Bu kanama ya hormonal bir nedene bağlı*dır ya da bir «düşük» başlangıcı olabilir.

Ayrıca, rahim yolu ve ağzında rastlanan, polip denilen küçük urlar ya da yaralar zaman zaman kanamalar yaparak kadını ve doktoru aldatabilir. Bütün bunları söyledikten sonra sanıyoruz ki varılacak en doğru sonuç şu olmalıdır.

«Âdet gecikmesi, gebeliğin kesin belirtilerinden biri değildir.» Evet, âdet gecikmesi, gebeliğin kesin belirtilerinden biri de*ğildir ama, evli bir kadının âdet gecikmesi durumunda akla önce*likle gebelik gelmelidir.

Bulantı Kusma ve Diğer Subjektif Hamileliğin En Erken Belirtileri

Gebeliğin kesin olmayan belirtileri arasında ikinci sırayı da, sabahları duyulan bulantı ve kusmalar alır. Bu durum gebeliğin 6-8. haftalarında çok görülür ve 12. haftadan sonra pek rastlanıl*maz.
Bunların yanında, her hastaya göre değişen başka gebelik belirtileri de görülebilir. Sözgelişi, huzursuzluk duygusu, hafif baş dönmesi, aşırı uyku ihtiyacı vb. gibi.

Birkaç kere doğum yapmış kadınlar, gebelik ya da âdet ge*cikmesi konusunda tahminlerin ötesinde deney sahibidirler. Ge*belik ya da âdet gecikmesi belirtilerini en iyi şekilde değerlendire*rek, kendi durumlarını anlayabilirler.

Hamilelikte Mide Bulantısı, Hamilelikte Kusma

Hamilelik Bulantısı nedenleri konusunda ileri sürülen çe*şitli görüşler vardır. Sözgelişi, İngiltere'de İkinci Dünya Savaşı yıl*larında yapılan bir araştırmada, bulantı ve kusmaların büyük ölçü*de azaldığı saptanmıştır.
Kusma ve bulantının psikolojik durumla yakın ilişkisi vardır.
• Kadının evlilik içindeki mutluluk derecesi.
• Çocuk sahibi olmak konusundaki isteği.
• Doğumdan korkmak, parasal olanaklar vb. gibi psikolojik nedenler, bulantı ve kusma konusunda önemli rol oynar.
Eğer, genç anne adayındaki bulantı ve kusma, gebe kadının fizyolojik dengesini bozacak kadar şiddetli olursa, bu artık gebelik belirtisi değil, bir hastalıktır. «Hyperemezis» diye adlandırılan bu hastalıktan ilerdeki bölümlerde yine söz edilecektir.

Hamilelikte İdrar, Hamilelikte İdrar Yolu

Gebeliğin ilk 3 ayında görülebilecek önemli bir belirti de, id*rar şikâyetleridir. Bu yakınmaların başlıca nedeni şudur: Gebelik yüzünden genişleyen rahim, komşu organ olan idrar kesesine ba*sınç yapar. Bunun sonucunda da gebe kadın sık sık idrara gitme gereğini duyar. Bazı kadınlar idrar yaparken hafif yanma da hisse*debilirler.

İlk Üç Ayda Görülen Objektif Belirtiler

Hamilelikte Göğüsler

Genç anne adayının göğüslerindeki değişiklik, özellikle hami*leliğin 4. haftasından başlayarak kendisini belli eder. Gebe kalan kadın, göğüs uçlarında yanma ve acıma olduğunu söyleyerek, bundan yakınır. Ayrıca, göğüslerde şişme ve dirileşme görülür. Göğüslerin uçları sıkıldığı zaman gelen beyaz su (kollesterum), daha önce doğum yapmışlar için büyük bir objektif gebelik belirti*si sayılmamalıdır. Gerçek kollesterum yumurta akı koyuluğundadır, ama ondan daha beyazcadır.

Göğüslerdeki en belirgin değişiklikler, meme ucu çevresin*deki renkli kısmın daha koyulaşması ve üzerinde ufak ufak pütür*lerin ortaya çıkması biçiminde olur.

Ayrıca memenin üzerinde daha önce varolmayan kalınlaşmış toplardamarların görülmesi de, gebelik olasılığını kuvvetlendiren bir belirti olarak sayılmalıdır.

Cinsiyet Organlarındaki Renk Değişikliği

Bu bölümde sözünü edeceğimiz «Cinsiyet organındaki renk değişiklikleri», gebe kadın tarafından görülemez. Ancak doktor ta*rafından anlaşılabilen bu değişiklik şöyledir:

• Cinsiyet organının iç kısımlarındaki kendine özgü pembem*si renk, yerini mavimtrak bir renge bırakır.
Bu renk değişikliği, özellikle küçük dudakların iç kısımları, vagina ve rahim ağzında açık bir şekilde doktor tarafından görülebi*lir.

Yine bu devrede rastlanan bir başka belirti de, kadının karnı üzerindeki orta çizgide olur.
Bu çizginin, hamileliğin bu devresinde koyulaştığı görülür ve ünia Nigra adını alır.

Kadınların ancak %60'nda karşılaşılan bir gebelik belirtisi ise gebe kadının yüzünün biçiminin normal durumuna göre oldukça degişmesidir. «Chioasma Uterinum» denilen bu durumda, yanak*larda kahverengi gölgeler oluşur. Ağız ve burunda normale oranla şişme olur. Buna halk arasında «Gebelik maskesi» adı verilmekte*dir. Gebeliğin bir başka belirtisi de, kısırlık bölümünde etraflıca anlatacağımız bazal temparatürün sürekli yüksek kalmasıdır.
Bütün bunların dışında yalnızca doktorunuz tarafından görü*lebilen veya hissedilebilen başka belirtiler de vardır. Rahim ağzın*da görülen biçim ve kıvam değişiklikleri gibi.

Gebelikte 4 Ay, 5 Ay ve 6. Ay ve Belirtiler

Karında seğirme, rahim içindeki fetüs'ün hareketlerine bağlı olarak kadının hissettiği ufak kıpırtılardır. En çok 16-18. haftalarda duyulabilen bu kıpırtıları bazı anneler 6-7. aya kadar duymayabilir*ler. Çocuğun büyümesiyle orantılı olarak bu hareketler daha net olarak duyulur. Anne adaylarının «pır pır bir şey oynuyor», şeklin*de tanımladığı bu belirtilere, yalancı gebeliklerde de rastlanmak*tadır.

Öte yandan anne adayının bu seğirme duygusunu ilk duydu*ğu gün, gebelik yaşını saptamada önemli rol oynar. Çocuğun oy*nadığı ilk günü bir kenara yazan anne bunu doktoruna söylemeli*dir.

Gebeliğin 4-5-6. Aylarında Görülen Objektif Belirtiler

Gebeliğin ikinci üç aylık bölümü diye tanımladığımız bu dev*redeki belirtiler şunlardır:
• Gebe kadın, karnının gün geçtikçe büyüdüğünü farkeder. Bu gelişme altıncı ay sonlarında göbek sınırına kadar varır.
• Genişleyen rahimde gebe kadının duyabileceği ağrılı kasıl*malar, bu devrede en sık rastlanılan belirtilerdendir.
• Doktor tarafından değerlendirilecek olan bir başka belirti ' de, büyüyen rahim içinde çocuğun el, ayak ve baş gibi or*ganlarının hissedilmesidir.

Gebeliğin 7-8-9. Aylar, Gebelikte 8 Ay ve Belirtiler

Gebeliğin üçüncü üç aylık devresi diye adlandırılan bu aylar*da sübjektif belirtiler daha önceki aylardaki belirtilerden pek farklı değildir. Yalnızca bulantı, kusma, baş dönmesi ve göz kararması gibi durumlar bu aylarda genellikle görülmez. Bu tür yakınmaları bulunan genç anne adayı, hiç vakit kaybetmeden hemen dokto*runa başvurmalıdır. Çünkü bu yakınmalar gebelikte görülen ve «Toksemi» denilen bir hastalığın belirtisi olabilir.

Objektif Belirtiler

Bu aylardaki objektif belirtiler daha önceki aylardan pek farklı değildir. Yalnızca önceki aylara oranla daha belirginleşmişlerdir. Rahim, kaburgaların altına kadar genişlemiş, çocuğun kol ve ba*cakları anne tarafından da duyulabilecek büyüklüğe varmıştır.

Yine bu devrede kısa sürüp kaybolan rahim kasılmalarına rastlanır. Ancak bu kasılmaların doğuma yol açacak olan «Gerçek doğum» kasılmaları ile hiçbir ilgisi yoktur.

Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

Hamilelik Testi, Gebelikte Kontrol Testler

Hamilelik Testi, Gebelikte Kontrol Testler

Testlerle gerçek hayatı birbirine karıştırmayın, Gebelik Testler

Hastalara uygulanan test sayısı çok fazla; bu kafaları karıştırmıyor mu?

Haklısınız ama aslında eldeki işe yarar testlerin sayısı o kadar da fazla değil. Biz hep belli adımlar üzerinden gi*diyoruz. Başka hormon testleri var ama bunlar daha ya*nıltıcı testler. Ultrasonografi bize çok yardımcı. Ultraso-nografi araştırmasında yumurtalığın hacmini ölçüyoruz, bu bir. ikincisi, yumurtalık içindeki küçük su dolu kese*cikler var. Bunlara, "folikül" ismini veriyoruz. Bu foli-küller içindeki "antral folikül'leri yani herhangi bir hormon uyarımına henüz maruz kalmamış olanlarını ultra-sonda görmek mümkün. "Antral folikül" sayısı da bizim için önemli bir kriter. Bunların az olması da ilaç tedavi*sinde zor yanıt alabileceğimizin göstergesi. Biz bir çalış*ma yaptık. Bunu da yayımladık... Bütün bu "över rezerv testleri'nden hangisi en değerlidir diye? Bütün testleri kar*şılaştırdık. 35 yaşın üzerinde 40 yaşın altında olan ve yu*murtalıklarını almak mecburiyetinde kaldığımız hanımlara bu operasyondan hemen önce bütün bu testleri yaptık. Çıkarttığımız yumurtalık içindeki yumurtaları tek tek say*dık. Bu, matematik modelle bu testlerden hangisinin daha duyarlı olduğunu anlamaya yönelik bir çalışmaydı. Testlerin pek de birbirle*rinden üstünlüğünün olmadığını gördük. Böyle testler yapmanın bizim akademik birikimimizi artırmanın ötesin*de, hastaya günlük pratikte çok fazla şey kazandırmadığı*nı gördük. Birtakım hastalar var ki bu testleri onlar için yapmak gerekli. Hiç kimseye yapılmasın demek istemiyorum. Bazı hastalarda yapılabilir ama günlük pratikte, "Her hastaya bu testleri yapalım" demek yanlış. Bu testler bize sadece hastanın ilaç tedavisine ne oranda yanıt vere*ceğine dair bir öngörü kazandırıyor. Tam olarak böyle mi olacak bunu da bilmiyoruz. Mesela hastalar önceden baş*ka bir merkezde tedavi olmuş. O tedaviden nasıl yanıt al*dığı ve hastanın bize verdiği bilgiler son derece önemli. Günde ne kadar ilaç kullanmış, kaç gün kullanmış ve bu*nun sonucunda ne kadar yumurta (osit) alınmış? Bu bağ*lamda hastaların kendilerine ve tedavilerine ait tüm ayrın*tıları saklamalarında çok fayda var. Önceden hiç tedavi görmemiş hastalar için bu testlere bakarak ilaç dozunu belirliyoruz. Tek bir teste bakarak da değil, bu testlerin birle*şimi halinde ilaç dozu belirleniyor. Bunun tam tersi de var tabii. Bazılarından da normalden çok daha fazla yanıt alı*nabiliyor.

Hangi hasta grubunun yanıt oranı çok yüksek?

Özellikle "polycystic (polikistik) over sendromu" (çok sayıda kist içeren yumurtalık hastalığı) denilen bir durum var. Burada poli Latincede "çok," "kist" bildiğimiz "kist." Buradaki tanım, aslında yanlış bir tanım. Oradaki içi su dolu keseciklere 1935'lerde "kist" denilmiş. Bunlar aslında kist değil, içinde yumurta olan su kesecikleri ve bunu da ultrasonda görmek mümkün. Yumurtalığın içeri*sinde böyle çok sayıda su dolu kesecik varsa buna "poli*kistik over" ya da "polikistik yumurtalık" deniliyor. Bu hastalar tedaviye aşırı düzeyde yanıt veriyorlar. Mısırlar belli bir ısıdan sonra nasıl patlamaya başlarlarsa aniden bu foliküllerin gelişmeye başladığını görüyoruz. Bu durum bize ilaç dozunun azaltılması gerektiğini gösteriyor. Dola*yısıyla tedaviye başlamadan önce yumurtalığın içerisinde*ki yumurta sayısını dolaylı olarak gösteren testleri yap*makta yarar var. Spermler için durum tespiti yapmak ko*lay. Sperm tahlili (spermiyogram) yapıyoruz. Değişik yanıt*lar almak mümkün. Nedenlerini daha önce anlattım ama yine söyleyeyim. Erkekte 72 günde bir yeni sperm yapılı*yor. Diyelim ki bugün aldığımız spermiyogramın sonucu bozuk çıktı. Yani normal parametrelerin ötesinde çıktı. Bu fazla bir şey ifade etmiyor. Bugün aldığımız sperm, bundan yaklaşık 2,5 ay önce imal edildiği için hasta diyelim ki 2,5 ay önce ateşli, iltihabi bir hastalık geçirdi. Ya da tam o günlerde aşırı alkol aldıysa bu test bozuk çıkabilir. Tahlil sonucu bozuk çıkanlarda testi tekrar etmek gerekiyor. En az 2 ya da 3 sperm tahliline baktıktan sonra eğer hepsinde aynı sonuç yineleniyorsa erkekte bir anormallikten bahse*diyoruz. Bu sözünü ettiğim durum uç bir örnek. Testin dü*zelmesini genellikle beklemiyoruz ama yine de bazı hasta*larda "gri bölge"ler var. Ne siyah ne beyaz, arada kalan gri bir bölge. Sonuç olarak erkekteki spermin, kadındaki yu*murtanın tedavimize nasıl yanıt vereceğini bu şekilde belirliyoruz. Sperm ve yumurtanın buluşmasının gerçekleştiği tüplerin durumunu ise sıklıkla HSG testi ile anlıyoruz ya da "laparoskopi" ile araştırıyoruz. Böylece fallop tüplerinin (tuba) içini ve dışını gösteren bu iki yöntemle sağlıklı olup olmadıkları hakkında kabaca bir bilgiye sahip oluyoruz. Rahmin (uterus) içini de gör*mek mümkün. Bunu da birtakım cihazlarla ya da filmlerle de yapabiliyoruz.

İnfertiliteyi (kısırlık) teşhis edebilmek için neler yapıldı*ğını konuştuk. Kadın ve erkeğin kısır olup olmadıklarının nasıl anlaşıldığını anlattınız. İkisinden birinde sorun olabi*liyor ama ya ikisinde de sorun varsa. Yani her ikisi de üre*me güçlüğü çekiyorsa? Kadın ve erkekte infertilite oranları nedir?

Çocuk sahibi olamamanın nedenlerinin dağılımına baktığımızda son derece eşit dağıldığını görüyoruz: Üçte bir oranında kadında bir sorun var. Üçte bir oranında er*kekte ve yine aynı oranda her ikisinde problem var. Top*lumların özelliklerine göre birtakım farklılıklar ortaya çı*kıyor. Örneğin cinsel temasla bulaşan hastalıkların yaygın olduğu ülkelerde, kadınların fallop tüpleri bu yüzden tıka*nabiliyor. Bu ülkelerde kadınlara ait çocuk sahibi olama*ma oranları biraz daha yüksek çıkıyor. Erkek infertilitesi toplumlar arasında çok büyük farklar göstermiyor. Bazı il*tihap hastalıklarının sık görüldüğü ülkelerde durum deği*şebiliyor. En pratik açıklaması ise; üreme güçlüğü üçte bir oranında kadında, üçte bir oranında erkekte ve üçte bir oranında da her ikisinde birden görülebiliyor.

İnfertiliteyi konuşuyoruz ama bu arada günümüzde bu alanda sürekli bir gelişme var. Sizin mesleğe başladığınız*dan şu zamana kadar hayal bile edemediğiniz bir dolu ye*nilik yaşandı. Şunu çok merak ediyorum. Hiç, "Sizin ço*cuğunuz olamayacak. Hiçbir zaman çocuk sahibi olama*yacaksınız" dediğiniz insanlar var mı?

Var tabii. Bazı durumlar var ki bunların bugünkü tek*nolojiye rağmen çocuk sahibi olabilmeleri mümkün değil. Erkek azospermik ise yani hiç spermi yoksa kromozom yapılarına bakıyoruz. "Y" kromozomundaki mikrodelesyonlara bakıyoruz.

Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik

"Taşıyıcı annelik" yasalaştı

Nüfusu 7,3 milyon olan Bulgaristan'da yaklaşık 270 bin kadını ilgilendiren "taşıyıcı annelik" yasa tasarısı parlamentoda kabul edildi.
Oylama öncesi yaklaşık 2,5 saat süren hararetli tartışmalara neden olan yasa tasarısını hazırlayan, ırkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisi milletvekili Kalina Krumova, yasanın büyük bir sosyal beklentiye yanıt vereceğini söyledi.
Taşıyıcı annelik yasasından sadece evli eşler yararlanabilecek. Eşlerden birinin mutlaka Bulgaristan vatandaşı olmasını şart koşan yasaya göre taşıyıcı annelik yapmak isteyenler önce psikolojik terapi görecekler.
Taşıyıcı anne adaylarının 21-43 yaşları arasında ve en az bir çocuk sahibi olmaları gerekiyor. Yasaya göre taşıyıcı anneler başkaları için en fazla iki çocuk doğurabilecekler ve bu işin karşılığında da para talep edemeyecekler.
Yasa, taşıyıcı anneden çocuk edinen ailelerin Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulacak bir bilgi merkezinde kayda alınmalarını da öngörüyor.
Çocuk sahibi olamayan evli çiftlerden alınan spermler suni ortamda döllendirilerek embriyo haline getirilip bir başka kadının rahmine yerleştiriliyor. Bu şekilde hamile kalarak bebeği karnında taşıyan ve doğuran kadın "taşıyıcı anne" olarak nitelendiriliyor. Taşıyıcı annenin hamilelik süresince her türlü ihtiyacı spermlerini taşıdığı çift tarafından karşılanıyor. Yasa, taşıyıcı annelerin doğurduğu bebekleri spermlerin sahibi olan çifte vermesini ve bu çiftin nüfusuna geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum Hamilelik,Tüp Bebek,Doğum,Gebelik,Annelik