Sayfalar

27 Haziran 2011 Pazartesi

İki çocukla yaz mevsimi!

Altı yaşına gelene kadar çocuk için yaz ile kış arasında pek fark yok. Ancak ne zaman ki okul çocuğu oluyor; işin rengi değişiyor. Okula ve aktiviteye alışkın çocuğu yazın evde eğlendirmek mümkün değil! Hele bir de evde kardeşi varsa durum daha da vahim hale geliyor. Sizi kurtaracak tek şey ise yaz okulu…

“Sizi kurtaracak tek şey yaz okulu…” gerçeğinden yola çıkarak biz de İpek’i yaz okuluna yazdırdık. Jimnastik, yüzme, resim, tenis v.s. gibi birçok etkinliği bir arada sunuyor. İşin aslı tüm kış okula giden çocuğu bir de yazın okula göndermeye gönlüm razı değil. Ancak evde durmuyor. Okullar kapanır kapanmaz hemen okula göndermeyelim diye düşündük. Sadece geçen hafta evdeydi. Bir haftada Alp telef oldu! Evde sıkıldıkça Alp’e sardı. Tam da kıskançlık işleri biraz düzene girmişti.  İşler yeniden karıştı. Bütün gün evde olunca kıskançlık yeniden tavan yaptı :) Biz de onu eğlendirmek için sürekli gezdirdik. Kimi gün benimle işe geldi, kimi gün alışveriş merkezine kaçtık, kimi gün kendimizi parka attık. İpek eğlensin, evde kardeşine sataşmasın diye maddi-manevi tüm imkanları seferber etmiş olduk :)

27 Haziran itibariyle yaz okuluna başladı. Gidişat nasıl olacak henüz bilmiyorum. Dilerim okulunu sever. Mutlu güzel bir yaz geçirir. Kızı 10 yaşında olan bir arkadaşım şöyle diyor: “Yaz okulu 6-8 yaş dönemini kurtarıyor. Sonrasında evde de durmak istemiyorlar, yaz okuluna da gitmek istemiyorlar.” Bu yeni nesil sürekli bir ergenlik halinde :)

Gerçekten de şimdiki çocuklar hiçbir şeyden tam olarak mutlu olmuyorlar.  Onları biraz da biz bu hale getiriyoruz. İpek henüz daha 6 yaşında. İki kez kep giydi! Ben ilk kez kep giyebilmek için 18 sene bekledim. Lise mezuniyetimi heyecanla beklediğimi hatırlarım. Kep giymek özel bir şeydi. Şimdiki çocuklar 18 yaşına gelene kadar 3-4 kez kep giymiş olacaklar. Bu bile bir örnek bence. Bizlerin bir tane Barbie bebeği varken onların onlarca var. O sebeple bir oyuncak alındığında en çok 2 gün oynuyorlar. Hatta bazıların ömrü sadece 15 dakika!

Bizim çocuklarımız böyle iken bir yerlerde, başka çocuklar oyuncak nedir bilmeden büyüyorlar. Gelir farkı gittikçe bir uçuruma doğru yol alıyor. Bu çocuklara da yardım eli uzatmak gerekiyor. Sevgi Mağazası’nı belki duydunuz. Gerçekten canla, başla çalışıyorlar. Şu aralar Iğdır’a bir yardım kampanyaları varmış. Çocukların özellikle ayakkabıya ihtiyaçları var.
******************************* Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum -- Çocuk Eğitimi çocuk gelisimi, Çocuk Psikolojisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

*********************

Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum -- Çocuk Eğitimi çocuk gelisimi, Çocuk Psikolojisi