Galaktore, hamilelik ve emzirme dönemleri dışında kadının göğsünden bazı durumlarda çok miktarda olmak üzere sütlü sıvı gelmesi anlamına gelir.
Çoğu zaman göğüsten gelen sıvı beyaz ya da renksizdir ancak bazı durularda sıvı sarı veya yeşil renktedir. Galaktore denen sıvının göğüsten gelmesi için göğüs ucunun alt kısmından tüm göğse baskı uygulanmalı. Tek göğüste veya her iki göğüste birden görülebilir. Rahatsızlık tek göğüste görüldüğünde mutlaka incelenmeli.
Galaktore nedenleri nelerdir?
Göğüs bezini uyaran prolaktin hormonunun yükselmesi göğüsten sıvı gelmesinin en önemli nedenlerinden biridir. Bununla birlikte en önemli galaktore nedenleri şöyle sıralanabilir:
• İlaç kullanımı: Prolaktin salgısının azalmasına neden olan faktörlerden biri Dopamin hormonu. Bu nedenle dopamin salgısını azaltan ilaçlar prolaktin salgısının arttırır.
• Hipotiroidizm (Tiroit bezinin az çalışması): Hipotiroidizm yani tiroit bezinin az çalışması tiroit bezini uyaran TRH adlı hormon artmasını sağlar. TRH hormonunun artması ise prolaktin salgılayan hücrelerinin uyarılmasını ve prolaktinin artmasına neden olur.
• Stres • Uzun süre emzirme
• Östrojen salgısının artması: Doğum kontrol hapları
• Akciğer, böbrek tümörleri Galaktoreya eşlik eden belirtiler arasında adet görememe ve yumurtlamada azalma sayılır.
Adetin düzene girmesi için hastaya prolaktin seviyesini azaltan ilaçların verilir. Kadınlarda ayrıca prolaktin yüksekliğine bağlı olarak hafif derecede kıllanma görülebilir. Prolaktin seviyesinin yükselmesi kadınlarda kandaki kan şekerini düzenleyen insülün hormonunun artmasına neden oluyor. Galaktorenin 6 ay - 1 yıl devam ettiği ve hastada adet bozukluğu, kısırlık veya kıllanma nedenleri araştırılırken teşhis konduğu durumlarda mutlaka bir hipofiz tümörü olasılığı araştırılmalı.
Galaktore nasıl teşhis edilir?
Prolaktin yüksekliğini saptamak için kanda bazal prolaktin değeri ölçümü yapılır. Prolaktin değeri 100 pg/ml üzerinde olan kadınlarda hipofiz bezi MR ile görüntülenir.
Galaktorede tedavi nasıl yapılır?
Hastalığın tedavisinde kullanılan başlıca ilaçlar “dopamin agonisti” adı verilen ve kanda dopamin benzeri etkinlik gösteren ilaçlardır. Eğer hastada hipofiz bezinde adenom (tümör) saptanırsa çok yakından takip edilmeli. Hipofiz bezindeki tümörün (mikroadenom) küçük olduğu durumlarda çoğunlukla ilaç tedavisi (dopamin agonisti) yeterlidir. Şayet büyük bir tümör (makroadenom) mevcutsa cerrahi müdahale gerekebilir.
******************************* Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum -- Çocuk Eğitimi çocuk gelisimi, Çocuk Psikolojisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
*********************
Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum -- Çocuk Eğitimi çocuk gelisimi, Çocuk Psikolojisi