İzleyiciler
1 Mayıs 2011 Pazar
BEBEĞİN AY AY FİZİKSEL GELİŞİMİ
Bebeğiniz doğdu, işte artık o mucize kucağınızda… Fakat, şimdi ne olacak? 3 kilo civarındaki bu size muhtaç yavruyla nasıl başa çıkacaksınız? Panik yok! Bebeğinizi elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce, hep birlikte büyüteceğiz. Ve bu sayfalar önce bebeğinizin sağlığı ve mutluluğu için en yeni bilgilerle donanacak… Önce kendinize ve annelik içgüdülerinize güvenin, üstüne de bilginizi ekleyin… Göreceksiniz, siz harika bir annesiniz!.. Biz de hemen, bir ”tık”la yanı başınızdayız.
1. AY: ANNE SÜTÜ ZAMANI
Bebeğiniz doğduktan sonraki üç hafta boyunca, görünüşü hızla değişir. Doğduğunda, başı geniş, yüzü yuvarlak, burnu basıktır. Örneğin; gözleri muhtemelem birbirine yakındır ve şaşı bakar. Bebek kısa sürede 12 adet olan göz kaslarını kontrol etmeye başlayarak, bakışlarını istediği gibi odaklamayı öğrenir.
Bebekler bu ilk dönemde fazla hissedilmeyen bazı hafif uyarılara odaklanırlar ve yüksek sesler, karmaşık görüntüler ve buna benzer dış olaylara karşı algılarını kapatırlar. Bu yüzden bu dönemde bebek uyurken evi sessiz tutmaya çalışmak yersiz bir çabadır.
Yeni doğan bebekte farklı refleksler gözlenebilir. Bunların en ilginçlerinden biri “eskirimci pozisyonu”dur. 12 haftadan küçük bir bebek sırtüstü yatırıldığında bir kolunu kafasını çevirdiği yöne doğru uzatır ve diğer kolunu da kafasına veya omzuna yakın olacak şekilde kıvırır; tıpkı bir eskrimci gibi.
Her ne kadar bebek hareket eden bir nesneyi seyredecek kadar kafasını çevirebilse de, eğer baktığı nesne göz hizasının dışına çıkmışsa, kafasını çevirmeyi aklı edemez. Bunun yerine bir desen veya hareketsiz bir nesneye uzun uzun bakmayı tercih eder. Siyah-beyaz renklerden oluşan nesneleri uzun süre izler, çünkü kontras renkler ilgisini çekmektedir. Bebek en yakını en iyi görür, bu yüzden oyuncaklar 50 santimetreden uzakta olmamalıdır. Kafası genelde yana dönük durduğundan oyuncakların tepeden değil, yatağının kenarından sarkması daha uygundur.
Bebek, özellikle anne ve babasının yüzünü incelemekten çok hoşlanır. Her ne kadar tüm yüzü anlamaya çalışsa da, saç ve yüz genelde kontras renklerde olduğundan genelde saçlara odaklanır.
Onunla ufak ufak oyuna da başlayabilirsiniz. Ona hafifçe şarkı söyleyin veya konuşun, size tepki veremeyecektir ama dinlemek hoşuna gider.
Dönüm noktaları:
- Bebeğiniz ilk ay, çevreye fiziksel olarak uyum sağlamaya çalışır. Ve zamanının büyük bir kısmını (16-20 saat) uyuyarak geçirir. Başı geniş, yüzü yuvarlak, burnu basıktır.
- Kol, bacak ve el hareketleri hala reflekslerden ibarettir. (Emme, yakalama , arama gibi yenidoğan dönemine ait otomatik hareketler…)
- Aniden irkilir.
- Anne sütü emse de emmese de, göğsünüze yaslanmaktan hoşlanır.
- Zaman zaman bakışınızı yakalayıp size bakabilir.
- Genelde elleri yumruk şeklindedir.
- Bir aylık bebeğiniz, düz bir yüzeye yatırıldığı zaman kafasını kısa süreyle kaldırabilir.
- Yüzünün 15 santimetre üzerinde yay şeklinde hareket ettirilen nesneyi orta noktaya kadar takip edebilir.
- Göbeğinin üzerindeyken kafasını 45 derece kaldırabilir.
- Bir nesneyi görmek için gözlerini yanlara doğru kaydırabilir.
- Parmakları açıkken bir oyuncağı kavramak isteyebilir, ama hemen düşürür.
- 15-20 santimetre uzaklıktaki nesneleri net görebilir.
- Kokuları ayırt edebilir.
- İnsan yüzünü diğer nesnelerden ayırabilir.
- İşitmeye başlamıştır ama, sesin geldiği yönü anlayamaz.
2. AY: ANNEYE GÜLME ZAMANI
İkinci ayına girdiğinde bebeğiniz yeni çevresine artık iyice alışmış olacaktır. Sekiz haftanın sonunda ise, bebeğinizin doğumdan beri bir hayli değişim geçirdiğini fark edeceksiniz. Örneğin, artık beslenme ve uyku zamanları daha düzenli olmaya başlamıştır. Uyanık olduğu zamanlar daha belirgin ve daha uzundur. Ve en önemlisi daha önce sadece rahatsızlığını belli eden bebek bu ay memnuniyetini de göstererek, size kocaman bir gülücük hediye edecektir.
Bu ay içinde sinir sistemi geliştikçe, bebeğiniz hareketlerini de daha iyi kontrol etmeye başlar. İlk günlerdeki kontrolsüz bebek refleksleri yerini kontrollü hareketlere bırakır. Tüm el ve ayak vurmaları size anlamsız gelse de, bunlar bebeğin kaslarını çalıştırma egzersizleridir.
İki aylık bebek, tam olarak başını dik tutamasa da, boyun kaslarını yavaş yavaş kontrol etmeye başlar. İkinci ayın sonuna doğru, bebeğiniz muhtemelen karnının üstüne yatarken kafasını kaldırabiliyor olacaktır. Hareketli bir bebek, karnının üstünde dururken emekleme hareketleri yapabilir. Hatta bazı bebekler yatağın içinde yer bile değiştirebilir.
Bu ay uyku konusunda da gelişmeler farkedeceksiniz. Bir bakacaksınız ki, bebeğiniz neredeyse tüm gece uyumaya başlamış. Çünkü genelde bebekler, 5. haftadan itibaren geceleri 7 saat kadar uyuyabilir. Uyanık olduğu her anı ise, görerek, dinleyerek ve öğrenerek geçirir.
İkinci ayda, bebeğin, işitsel ve görsel duyuları birbiri ile uyumlu hale gelir. Örneğin; değişik bir sese doğru bakabilir ve gözleriyle sesin kaynağını arayabilir. Ancak, sesin geldiği yöne başını çevirmesi 3. ayı bulabilir. Ayrıca duyduğu sesleri taklit etmeye çalışabilir. Gözleri artık kolayca bir objeyi iki yana veya yukarıdan aşağı ve daha sonra dairesel olarak takip edebilir. Gözlerini odaklandığı yerden ayırabilir ve 50 santimetre ötesine kadar görebilir. Parlak renkler, hareket eden nesneler ve üç boyutlu objelere bakmaktan hoşlanır.
Emmek, onu hala çok mutlu eder ve artık elini ağzına daha rahat götürebilir. Emme içgüdüsüne ek olarak, bebek oyuncaklar dahil herşeyi ağzına götürmeye başlayacaktır. Bu denemeler, kendi bedeninin bittiği ve dış dünyanın başladığı sınırları kavramasına yardımcı olur. Şimdilik, farklı şekil, kıvam ve dokuları da aynı yöntemle keşfedecektir. Bu dönemde ayrıca oyuncaklara vurmaya başladığını ve çıkardıkları sesten pek keyif aldığını da göreceksiniz.
Dönüm noktaları:
- Artık hareketleri daha düzenlidir ve reflekslerinin bir kısmı kaybolur.
- Görebilir, duyabilir, tat alabilir, acıyı hisseder.
- El ve kollarını daha çok hareket ettirir. Ellerini açarak başarısız uzanmalarda bulunabilir.
- Kol ve bacağı ile itme hareketi yapabilir; bunu tekrar eder.
- Bir nesneyi seyrederken gözlerini bir daire içinde, ikisini aynı anda ve aynı yönde olmak üzere çevirebilir.
- Yüzünden 15 santimetre uzaklıktaki bir nesneyi ortasına, hatta sonuna kadar izleyebilir.
- Göbeğinin üzerindeyken başını 45 ila 90 derece kaldırabilir, hatta kollarının yardımıyla göğsünü yerden kaldırabilir.
- Dik tutulduğunda kafasını dik tutması mümkündür.
- Küçük nesnelere dikkat gösterebilir, hatta uzanmayı deneyebilir.
- Parmaklarının ucuna oyuncak tutuşturulduğunda kavrayabilir.
- Ellerini kavuşturabilir.
- Seslere tepki vermeye başlar.
- Anne ve babasını tanır.
3. AY: KÜÇÜK OYUNCUNUN İLK GİRİŞİMLERİ
Artık bebeğiniz, belirgin ihtiyaçlarını ve önceliklerini belli etmeye başlar. Çevresi ve genetik özellikleri kişiliğini oluşturur. Daha da önemlisi, artık sadece fiziksel özelliklerinin etkisiyle hareket etmez, etrafında olup bitenlerden de keyif almaya başlar. Örneğin; bir sese doğru daha emin olarak döner ve hareket etmekte olan bir insanı gözleriyle takip edebilir.
Duyusal uyarılar bebeğiniz için artık çok daha önemlidir, çünkü etrafındaki dünyayı duyuları sayesinde tanıyacaktır. Artık uyanık olduğu anlarda kucağa alınıp sallanmaktan eskisi kadar hoşlanmaz ve yalnız kalmak istemez. Onunla konuşmanızı, oynamanızı ve ona yeni şeyler öğretmenizi ister. Çünkü artık, nesnelerin sadece görünüşü ile değil, dokusu ve tadı ile de ilgilenmektedir. Renkler ise, bebeğinizin görme yetisini geliştiren önemli bir unsurdur. Siyah- beyaz renkli oyuncaklara karşı ilgisini yavaş yavaş kaybeder; canlı tonlardaki ana renklerden oluşan oyuncaklar, değişik şekil ve desenler hoşuna gider.
Üçüncü aya girdiğinde, bebeğiniz kafasını daha iyi tutabilecek ve biraz yardımla yarı oturur bir duruma geçebilecektir. Karnının üzerine yatttığında kafasını biraz kaldırabilir. Ayağa kaldırdığınızda bacakları kıvrılır, ancak kafasını kısa bir süre için de olsa dik tutabilir; ayrıca ayaklarını zıplayacakmış gibi dışarı doğru itebilir. Bebek kollarını yanlardan havaya kaldırabilir ve her iki elini de havada vücudunun ortasında birleştirir.
Bebek uyanıkken zamanının çoğunu ellerine bakarak ve onlarla oynayarak geçirir. Şimdiye kadar bebeğiniz ellerini yumruk şeklinde tutuyordu. Üçüncü ayda ellerini daha serbest hareket ettirecek ve sonunda tamamen açık bırakacaktır. Bu arada onunla oynarken, elinizi çırpmanız, kafanızı sallamanız ya da dil çıkarmanız onu çok etkileyecektir.
Dönüm noktaları:
- Göbeğinin üzerindeyken kafasını 90 derece kaldırabilir.
- Yüzünden 15 santimetre uzaklıktaki bir nesneyi 180 derece takip edebilir.
- Dik tutulduğu zaman kafasını rahatlıkla dik tutabilir.
- Göbeğinin üzerindeyken kollarının yardımıyla göğsünü yerden kaldırabilir.
- Tek tarafa yuvarlanabilir.
- Parmaklarının ucuna oyuncak tutuşturulduğunda kavrayabilir. Hatta, memesini ağzına sokmaya çalışabilir.
- Parmağınızla avucuna dokunduğunuzda onu sımsıkı kavrayabilir.
- Küçük nesnelere dikkat gösterebilir, hatta uzanabilir.
- Sırtüstü yatarken kollarını simetrik hareket ettirebilir.
- Yüz ifadesi ve çıkardığı sesler güçlenir; yüksek sesle gülebilir.
- Seslerin kaynağına bakabilir.
- Kucağa alınırken tüm vücudunu toplar.
- Ellerini açık tutabilir.
- Elleriyle yüzünü, gözlerini ve ağzını keşfetmeye çalışır.
- Kişileri ayırdedebilir, hatta çevresindeki ilginç değişiklikleri farkedebilir.
4. AY: ANNESİNE BAKIYOR
Dördüncü aya gelindiğinde, artık bebeğiniz yeni doğan sınıfını geçmiştir ve fiziksel gelişimi hızla devam eder. Örneğin; kafasının arkasındaki yumuşak nokta tamamen kaybolmuştur, ön taraftakinin kaybolması ise 18 aya kadar uzayabilir. Bu ayın sonunda bebek kafasını tamamen dik tutabilir ve karnının üstünde yatarken 90 derecelik açıyla kafasını yerden kaldırabilir. Ayrıca kafasını her yöne çevirebilir ve sırtüstü yatarken kaldırabilir. Çenesini omuzlarına dayayarak ayaklarına bakabilir.
Kaslsrı gelişip güçlendikçe, bebeğin vücudu da toparlanmaya başlar. Karnı üzerinde yatarken, tek kolunun üzerinde başını kaldırabilir. Tam olarak ters dönemese de, bebek bu ay en azından bir yana doğru dönebilecektir. Birçok bebek bu gelişmeden sonra, tam olarak dönmeye başlar.
Artık, sırtüstü yatarken parmağınızı tutttuğunda kafasını ve bacaklarını kaldırıp oturmaya çalışır. Şimdilik oturma mutluluğuna tek başına erişemese de, ufak bir yardımla bunu becerebilir.
Bebeğiniz tekme atmaktan çok hoşlanır; bacaklarını elleri ile ayaklarına veya dizlerine dokunabilecek kadar havaya kaldırabilir. Bu ay bazı bebekler emeklemenin başlangıcı sayılan “yüzme” hareketini de geliştirir.
Bebek giderek daha istemli hareket etmeye başlar; yenidoğan reflekslerinin çoğu artık kaybolur. Arama refleksi de bunlara dahildir; çünkü bebek artık nereye baktığının ve ne gördüğünün tam olarak bilincindedir. Yorgun olduğu zamanlar hariç, pek çok hareketi daha akıcı ve daha kontrollüdür.
Bu ay bebeğin tükürükleri akmaya başlayabilir. Ve bunun genelde diş çıkarmayla bağlantılı olduğu düşünülür. Ancak bu çok kesin bir bağlantı sayılmaz. Bazı bebeklerin bu ay bir dişi patlayabilir, ancak genelde ilk diş 6. aydan önce çıkmaz. Eğer bebeğiniz gerçekten diş çıkartıyorsa ellerini kulağına ve çenesine götürür. Her iki bölgeyi de aynı kaslar idare ettiğinden, bebeğin kulağı mı ağrıyor, yoksa dişi mi çıkıyor, belli olmayabilir. Bunu anlayabilmek için dişetlerini hafifçe ovmanız yeterlidir. Bebeğiniz hemen bağırmaya başlıyorsa, diş çıkarıyor demektir.
Bu ay sizi mutlu edecek bir başka gelişme de bebeğin nihayet gece boyunca uyumaya başlamasıdır. Gece uykuları 10-11 saate çıkacak, gün içinde de 2-3 saat uyuyacaktır.
Bebeğin duyuları da düzenli olarak gelişmektedir. Ay sonunda artık herşeyi renkli görmeye başlar. Bakışlarını kolayca odaklayabilir, 3 metrelik görüş alanı içindeki her şeyi görebilir, ancak yine de 50 santimetre önüne bakmayı tercih eder. Bakışlarındaki şaşılık azalmıştır ve hareket halindeki bir nesne veya insanı çok daha rahat takip edebilir.
Bebeğinizin el-göz koordinasyonu da gelişmektedir: Bir nesneye bakarken, ellerini ona doğru uzatır ve parmaklarını olabildiğince açar. Tutma isteği son derece güçlüdür ve eline geçirdiği her nesneyi rahatlıkla tutabilir. Bu yüzden artık rahatça gözlüğünüzü tutup çıkarabilir veya babasının sakallarını çekebilir.
Kulakları ise artık neredeyse bir yetişkin kadar net duyar.
Dönüm noktaları:
- Dik durumda iken başını tutabilir.
- Göbeğinin üzerinde yatarken kollarından destek alarak göğsünü kaldırabilir.
- Bir tarafa doğru yuvarlanabilir.
- Parmaklarının uçlarına veya arkasına değdirilen küçük bir oyuncağı yakalayabilir.
- Çıngırağıyla oynayabilir.
- Küçük nesnelere dikkat edebilir ve ulaşabilir.
- Yüzükoyun yatarken sırtüstü, sırtüstü yatarken yüzükoyun dönebilir.
- Oturma poziyonunda ya da yatarken, kafasını istediği yöne döndürebilir.
- Yatağında yüzme hareketi yapabilir.
- Normal bir yetişkin gibi görebilir.
- Bakışlarını farklı uzaklıklara odaklayabilir.
- Yakınında, sallanan bir nesneyi kendine çekip, ağzına götürebilir.
- Bir nesnenin düştüğü yere bakar.
- Banyodayken ayak ve ellerini çırpar.
- Diş çıkarmaya başlayabilir.
- Kokuları birbirinden ayırabilir.
- Destekle kucakta oturabilir.
5. AY: AYNADA KENDİNİ SEYRETME ZAMANI
Beş ayın sonunda bebeğiniz doğumdaki kilosunun yaklaşık iki katına ulaşacaktır. Kilo aldıkça bebeğinizin kendi fiziksel sınırlarını keşfetme konusundaki ilgisi de artacaktır. “Uçak” hareketini sıkça denediğini göreceksiniz; karnının üzerinde kollarını ve bacaklarını iki yana açar ve kafasını yukarı kaldırır. Bu, sırt ve boyun kaslarını geliştirmek için mükemmmel bir harekettir. Gelişimi normal devam eden bir bebek bu ay sonunda bir ayağını göbeğine kadar kaldırabilir; hareketli bir bebek ise karnının üzerindeyken her iki ayağını da iterek yatakta ilerleyebilir.
Beş aylık bebeğiniz muhtemelen artık kolayca yatağında sırtüstünden yüzükoyun, yüzükoyun durumdayken sırtüstü dönebiliyordur; her iki tarafa dönmeyi ise önümüzdeki bir kaç hafta içinde tamamlayacaktır. Dönüşleri öğrenmesi için biraz yardım edebilirsiniz.
Bebeğiniz artık zamanının büyük bir kısmını en son geliştirdiği motor becerilerini denemekle geçirecektir, yani “konuşma”, “dinleme” ve “uzanabileceği her şeyi keşfetme”. Sabahları, adeta sabırsızca, çabucak ve tamamen uyanır. Bebeğiniz bazen, gün içinde sadece bir uykuyla yetinebilir. Uyumaya niyetli görünmese bile, bir sure dinlenmesi ve rahatlaması için onu yatağına koyabilirsiniz.
Beşinci ayda bebeğinizin uzanma ve ulaşma isteği de gelişmektedir. Bu dürtü, emeklemenin temelini oluşturur. Her ne kadar bebeğiniz uzağa ulaşamasa da gözleri ellerine rehberlik eder. Bir elindeki nesneyi diğerine rahatlıkla geçirebilir veya iki eliyle birden kavrayabilir. Bu keşiflerin bir parçası olarak nesneleri ağzına götürmesi kaçınılmazdır, ancak şimdi durum biraz daha farklıdır; ağzına götürdüğü her şeyi çiğner.
Bebeğiniz artık farklı eylemlerden farklı sonuçlar çıktığını öğrenmeye başlamıştır; biberonu tutuşundan veya bir oyuncağı kavramasından bunu anlarsınız. Düşen bir nesneyi gözleri ile arar, fakat bir nesneyi sakladığınızı görse bile isterse onu bulabileceğini düşünemez. Ancak elleri göz hizasından kaybolsa bile onların nerede olduğunu biliyordur.
Bebeğinizin doğum sonrası işitme testi yapılmış olsa da, bu ayda tekrar edilmesi uygun olur. Konuşma ve dil gelişimi duyma yetisine bağlıdır ve erken müdahale, doğabilecek problemleri önler.
Dönüm noktaları:
- Oturma pozisyonuna getirildiğinde kafasını dengeleyebilir ve dik tutabilir.
- Oturma pozisyonunda öne eğildiğinde kafasını dik tutabilir, öne düşme olmaz.
- Ellerini ve ayaklarını açıp, kafasını kaldırarak “uçak” hareketi yapabilir.
- Rahatça vücudunu döndürebilir. Sallanarak ve dönerek hareket edebilir.
- Ayağını ağzına götürerek, ayak parmaklarını emebilir.
- Objeleri daha doğru kavrar; ellerini kaldırır ve nesneyi tutar.
- Kalın bir halkayı tutabilir.
- Eline verilen ufak bir oyuncakla oynayabilir.
- Tek veya iki eliyle biberonunu kavrayabilir.
- Bacaklarının üzerine bir miktar ağırlık verebilir.
- Emekleme denemesi yapabilir.
- Yabancı olmayan insanları tanır.
6. AY: OYUNCAKLARI YERE ATMA ZAMANI
Bu sıralarda her bebek geçici olarak farklı şeylere odaklanır. Kimi bebek emeklemeye odaklanırken, bir diğeri ses çıkarmaya yoğunlaşabilir, bir başka bebek ise dakikalarca elindeki oyuncağı incelemek isteyebilir. Uyanık olduğu her anı “sadece bakarak” geçiren bir bebek de büyüyor ve öğreniyordur. Sadece diğer bebeklerden farklı olarak, “görsel uyarılarını” geliştirmeye yoğunlaşmıştır.
Bebeğinize yerde hareket etmenin inceliklerini öğretmenize gerek yoktur. İçinden gelen merakla her şeyi kendi araştırıp bulmak ve bağımsızlık dürtüsü geliştikçe, her şeyi kendi yapmak isteyecektir. Bu ay bebeğiniz emeklemeye başlayabilir, ancak elleri ve dizleri üzerinde durmaya henüz hazır değildir. Öne doğru gidemeden arkaya doğru gidebilir, ya da ara sıra değişik teknikler de deneyebilir.
Altıncı ayın sonunda, bir çok bebek tek başına oturabilir (bu onun için oldukça heyecan verici bir dönüm noktasıdır), ancak çoğu bebek bu dönemde sadece destekle oturabilir. Eğer bebeğiniz oturma pozisyonunda ileri-geri ve yanlara düşüyorsa, henüz desteksiz oturmaya hazır değil demektir.
Artık bebeğiniz zaman zaman da olsa kendi yemeğiyle başa çıkmayı becerebildiğinden, yemek yemek onun için hayli ilginç bir faaliyete dönüşecektir. Örneğin; bir parça muzu ağzına götürebilir veya yemek kaşığı ile oynayabilir. Ağzına aldığı parçalar boğazına kaçıyorsa daha hazır değil demektir, bir iki hafta daha beklemelisiniz. Bebek yemeğin sadece tadına bakmak değil; onu avuçlamak, parçalamak ve onunla oynamak ister. Bu dönemde temiz ve düzenli olmasını beklememelisiniz.
Bebek uzanma, tutma ve kavramada artık daha başarılıdır. Artık en büyük problemi tutttuklarını çabuk bırakmasıdır. Onu sık sık tuttuğu oyuncağı bir elinden diğerine aktarırken görürsünüz.
Bebek eline geçen herşeyi sallar ve bazılarının ses çıkarıp bazılarının çıkarmadığını anlayabilir. Oyuncakları, tekrar tekrar birbirine çarpar veya yere fırlatır, sonra da çıkardığı sesleri dinler. Hem çıkardığı sesleri dinlemek, hem de her seferinde aynı sesleri çıkarıp çıkarmadığını anlamak için onları tekrar tekrar yere atar. Bu alıştırmaların sonunda elinin değil, oyuncakların ses çıkardığını öğrenecektir.
Dönüm noktaları:
- Karnının üzerinde bacaklarını hareket ettirerek emekleyebilir.
- Kafasını serbestçe hareket ettirebilir.
- Vücudunu rahatça her yöne hareket ettirebilir.
- Destekli oturabilir. Hatta mama sandalyesinde oturup sallanan nesneleri yakalayabilir.
- Parmaklarıyla kendi yemeğini yemek hoşuna gidebilir, hatta acemi hareketlerle kaşığını tutabilir.
- Kendi kendine bir kraker yiyebilir.
- Elindeki oyuncağı, örneğin bir küpü diğer eline geçirebilir. Fakat, hala başparmaklarını etkin olarak kullanamayabilir.
- Sırtüstü yatarken yana dönüp, arkasından da oturur konuma geçebilir.
- İlk dişi patlayabilir.
- Ulaşamayacağı bir yerde duran bir oyuncağı almaya çalışabilir.
7. AY: EMEKLEME ZAMANI
Yedinci ayda bebekte hızlı bir gelişim izlenebilir. Bu ay sonunda bebeğiniz yerde emeklemeye başlayacaktır. Elleri ve dizleri üzerinde kendini kaldıracak ve ileri geri hareket etmeye başlayacak. İlk başta sadece geri geri gidebilse de, kısa bir süre sonra hareketlerini daha rahat kontrol edebilecektir. Emeklerken oluşan güvensizlik duygusu bir süre sonra kaybolabilir, bazı bebeklerde ise bu güvensizlik şiddetli bir ayağa kalkma isteğini dönüşebilir. Hatta, bazı bebeklerin hiç emeklemeden direkt olarak ayağa kalkıp yürüdüğü de görülür.
Bebeğin sadece hareket etme yeteneği değil, oturabilme becerisi de iyice gelişmiştir. Artık, neredeyse desteksiz oturabilir. Bazı bebekler kendi başlarına bile oturabilirler, ancak büyük olasılılkla bunu yaparken bir yana doğru kayarlar.
Bebeğinizin nesneleri tutma yeteneği geliştikçe (artık parmaklarından çok avuç içlerini kullanmaktadır) elinde tutabileceği yiyeceklerden hoşlanmaya başlar. Nesneleri bir elinden diğerine geçirmek, onun için hala pek keyiflidir ve erişebildiği her şeyi iter, sıkar veya atar. Bu yüzden kavrayabileceği yiyecekler (parmak boyutlarında olan) onun için eğlenceli olur.
Kulaklarla oynamak tipik bir diş çıkarma göstergesidir. Attık bu, çok belirgin bir hareket haline gelmiştir. Birçok bebek de diş çıkarırken alt dudağını emer. Diş çıkarma bazı bebeklerde diğerlerine göre daha acılı ve zor olabilir, ancak rahatsızlığı çok fazla ise, bunun başka nedenleri olup olmadığını anlamaya çalışın. Genelde bebeğin normal olmayan her davranışı diş çıkarıyor olmasına yorulur. Diş çıkarmanın ishale veya çok yüksek olmamakla beraber ateşin artmasına neden olduğu doğrudur. Ancak sıkıntısının nedeni başka ciddi bir rahatsızlık da olabilir ve diş çıkardığını düşünüp bunu gözardı etmemelisiniz.
Bebek artık görmediği şeylerin de aslında varolduğunu anlamaya başlar. Örneğin; yere düşürdüğü şeyi aramaya başlayacak ya da sevdiği oyuncağı sadece bir ucunu gorse bile tanıyacak.
Dönüm noktaları:
- Yardımsız olarak oturabilir.
- Kafasını tam olarak kontrol edebilir.
- Ellerini ve dizlerini iterek öne ve arkaya hareket edebilir.
- Sırtüstü yatarken kalçalarını öne ve arkaya kaldırarak hareket edebilir.
- Aynı anda her iki elinde de birer nesne tutabilir ve bunları birbirine çarpabilir.
- Ağzı ve elleriyle vücudunu tanımaya çalışabilir.
- Nesneleri tutabilmek için parmaklarını kullanır.
- Bir elinden diğerine başka bir nesneyi geçirebilir.
- Kendi çıkardığı sesleri dinlediği gibi, başkalarının çıkardığı sesleri de dinlemeye başlayabilir.
- Sizin kol ve bacaklarınızla yaptığınız hareketleri taklit edebilir.
8. AY: NE İSTEDİĞİNİ BİLİYOR
Sekiz aylık bir bebek gördüğü her şeyi bir an önce keşfetmek isteyeceğinden, evin içinde oradan oraya hareket eder ve önüne gelen her şeyi düşünmeden yere atar, ısırır veya çeker.
Bu ayda bebeğiniz, genellikle hiç desteksiz ve uzun süre oturabilir. Ancak bebeklerin çok azı kendi kendine ve hiç destek almadan oturma pozisyonuna geçebilir. Emekleme kasları kuvvetlendikçe, bebek bunları ayağa kalkmak için kullanacaktır. Oturma pozisyonundan ayağa kalkmak karmaşık bir manevra yeteneği gerektirmektedir. Elini nereye koyacağını, ağırlığını nereye yükleyeceğini ve ne zaman ayaklarını kullanacağını anlayana kadar epey deneme yapar. Her zaman kendini biraz daha yükseğe kaldırmaya çalışacaktır.
Artık bebeğiniz nesneleri baş parmağı ile işaret parmağı arasında “ kerpeten gibi” tutabilir. Ay sonunda bu hareketle kırıntıları veya küçük objeleri eline alabilir. Bu önemli bir aşamadır, çünkü iki parmağı kullanabilmek insanı hayvandan ayıran önemli özelliklerden biridir.
Bebek tüm uzanma-tutma-bırakma sistemini çözmüş durumdadır. Eliyle neler yapabileceği konusunda artık fazlaca kafa yormasına gerek yoktur ve tuttuğu nesneye rahatlıkla konsantre olabilir. Ayrıca 25 santimetre uzağa kadar herşeye uzanabilir. Uzanmak, bebeğinizin keşfetmesinde önemli bir etkendir. Bebeğiniz artık istediği şeyi işaret edebilir ve gözleriyle işaret ettiğiniz nesneyi takip edebilir. Detaylara karşı o denli duyarlıdır ki, odaya yeni koyulan bir nesneyi hemen farkeder.
Dönüm noktakları:
- Emekleyerek yer değiştirebilir.
- Karnının üzerinde rahatça dönebilir.
- Ayakta tutulduğu zaman, ayaklarının üzerine bir miktar ağırlığını rahatlıkla verebilir.
- Yardımsız oturabilir. Fakat, birkaç dakika içinde arkaya düşebilir.
- Baş ve işaret parmaklarıyla tutma yeteneğini geliştirebilir.
- Bir nesneye bakarken diğer bir nesneyi tutabilir.
- Öne ve arkaya doğru rahatça emekleyebilir.
- Elinde bir nesne varken emekleyebilir.
- Mobilyaları kullanarak ayakta durabilir.
- El çırpabilir ve el sallayabilir.
- Her şeyi tatmak ister.
- İşaret ettiğiniz yere doğru bakarak, işaret ettiğiniz şeyi takip edebilir.
9. AY: KEDİ GİBİ MERAKLI
Dokuzuncu ay, merak duygusunun bebeğinizi baştan çıkardığı aydır. Bu dönemde, yeni başarılarla sizi şaşırtmak yerine, daha önce başladığı becerilerini geliştirir. Örneğin; bebeğiniz artık parmakla tutma hareketinde ustalaşmıştır. Artık çok ufak bir nesneyi baş ve işaret parmağını kullanarak ustalıkla alabilir.
Ayrıca, elini bu uzandığı nesnenin şekline göre ayarlayabilir. Bebeğin artan el becerisi ve bilgisi öğrendiklerini yeni durumlara adapte edebilmesini sağlar. Nesneler arasındaki bağlantıları anlamaya çalışır. Örneğin; bir kavanozun kapağını takabilir veya tencerenin kapağını kapayabilir. Ellerinin ilk asimetrik hareketleri bir elinde bir obje tutarken diğeriyle ona vurmasını sağlar. Çok karmaşık yap-bozları beceremese de, örneğin; büyük bir delikten küçük bir nesneyi geçirebilir veya iki küp ile blok yapabilir.
Bu ay ayrıca, küçük yaramazın daha da hareketleneceğini göreceksiniz. Muhtemelen deneme-yanılma yoluyla kendi kendine oturma pozisyonunu bulmuştur. Bundan sonra zamanının çoğunu emekleme ve oturmayı denemekle geçirir.
Bu ay sonunda bebeklerin çoğu ayakta desteksiz durabilir. Hareketli bir bebek ayakta dururken bir yandan da elindeki bir oyuncakla oynayabilir. Birçoğu elini kanape veya sehpaya dayayarak ufak ufak dolanmaya başlar.
Merakı ve hareketliliği arttığından, bebeğin güvenliği artık üzerinde önemle durulması gereken bir konu olmuştur. Tırmanmaya olan içgüdüsel isteği bu dönemde oldukça belirginleşir. Yukarı çıkmak onun için daha kolaydır, ancak aşağı inmesi tehlikeli olabilir. Örneğin; bebek nasıl geri döneceğini bilmeden emekleyerek merdiveni rahatlıkla çıkar. Kapıları bir süre kapatarak ve kilitleyerek, merdivenleri çıkmasını engelleyebilirsiniz.
Bebeğinizi uyarıp, ona engel olmak bazen size zor gelebilir, çünkü bebekler ara sıra bu ikazları dinlemeyip, kontrollerini kaybedebilirler. Bu gibi zamanlarda konuşarak bebeği rahatlatmaya çalışabilirsiniz.
Dönüm noktaları:
- Uzaktaki oyuncağı yakalamaya çalışabilir.
- Düşen nesneleri takip edebilir.
- Otururken ayağa kalkabilir.
- Yüzüstü yatarken oturabilir.
- El çırpma ve nesneleri birbirini çarpma hareketini artık rahatça yapabilir.
- İki eline de birer oyuncak alıp, ikisini de kontrol edebilir.
- Büyük nesneleri her iki eliyle, küçük nesneleri parmaklarıyla kavrayabilir.
- Bir yere dayanarak ayakta durabilir.
- Emeklerken kendi etrafında geriye dönebilir.
- Tırmanabilir.
10. AY: BENİMLE OYNAR MISIN?
Artık bebeğiniz için çevresindeki dünya sadece oyundan ibarettir. Birçok kaynak, evde yeterince önlem alındığı taktirde, hiç endişelenmeden bebeğin çevresini tanımasına olanak vermenizi önerir. Fakat, anne ve babalar bunu hayata geçirmenin söylendiği kadar kolay olmadığını bilir. Eşyaları ortadan kaldırıp, kapıları kilitleyip, pencerelere demir, prizlere kapak taktırsanız da, sonuçta sizin de evde bazı ihtiyaçlarınız olacağı için, evi ancak bir noktaya kadar güvenli hale getirebilirsiniz. Bu yüzden de bebek evde bazı yerlere girme izni olmadığını bilmelidir.
Sabırlı ve sakin olmak size zor görünse de, bebeğin kendi kendini kontrol etmesini öğrenmesinin başka yolu yoktur. Bebek için potansiyel tehlike olarak gözüken herhangi bir nesne veya durum çok sakin olarak değerlendirilmelidir. Bebeğinizin bazı durumların tartışılmayacağını öğrenmesi gerekmektedir.
Onuncu ayda, bebeğinizin kendi kendine oturmak gibi bazı temel aşamaları becermiş olması gerekir; ancak unutmayın ki her 10 aylık bebeğin motor gelişimi farklı olur. Oturma ve buma bağlı olan her hareketi bebeğiniz artık çok rahat gerçekleştirebilmelidir. Dönebilir, eğilebilir, pozisyonunu değiştirebilir ve otururken karnının üzerine yatıp tekrar doğrulur.
Eğer bebeğiniz gözüpek bir 10 aylıksa, 50 santimetre yükseklikteki yerlere tırmanmaya çalışacaktır. Örneğin; daha önce sizinle sallanan sandalyede oturmuşsa, şimdi bunu tek başına yapmak isteyecektir. Artık sandalyeden inmek istediğinde, sandalyenin yerden ne kadar uzak olduğunu kavrayabilir ve ilk önce kol ve bacaklarını kullanarak, yani kendini emniyet altına alarak inebilir.
Hemen hemen tüm bebekler bu dönemde emekler, bazıları ise biraz destekle ayakta kendi başına durabilir. Bazıları mobilyaların etrafında dolaşır, çok azı birkaç adım atar, yine çok azı yürümeye başlar.
Emekleme veya yürümeyi “zamanında” gerçekleştirmeyen bebeklerin anne-babaları, onların etrafa karşı meraksız olmalarından yakınır. Fakat, o sırada bebeğiniz, konuşma veya oyuncakları detaylı inceleme gibi bambaşka bir alanda kendini geliştiriyor olabilir.
Dönüm noktaları:
- Kendi kendine ayağa kalkabilir.
- İki elinden birden tutarsanız, yürüyebilir.
- Koltuğa çıkabilir, hatta inebilir.
- Ayakta dururken, kendi kendine oturabilir.
- Tek eli ile iki küçük nesneyi birden tutabilir.
- Sallanarak ve mırıldanarak müziğe eşlik edebilir.
- Topu size geri yuvarlayarak, top oynayabilir.
- Bir fincandan kendi başına su içebilir.
11. AY: EMME, ISIRMA, ÇİĞNEME ZAMANI
Bebeğiniz artık rahatlıkla ayakta durabilir ve bunu yaparken her türlü yardımı reddeder. Ayrıca, ayakta iken yavaş yavaş eğilip, düşmeden oturma pozisyonuna geçebilir. Bunu yaparken arada durur ve eğilip iki bacağının arasından bakar. Etrafını farklı açılardan görmek onu heyecanlandırır.
Bebekler ortalama 11 aylıkken, sehpa kenarına tutunarak yürüyebilirler. Sehpa kenarında çok rahat yürümeye başladıktan sonra yavaş yavaş ellerini bırakacaktır veya tutunmayı aniden unutacaktır. Tek ayağının üzerinde ve parmak ucunda yürümeyi deneyecektir. Tüm desteğini tek eline vererek eğilip yerden bir oyuncak almaya çalışabilir.
Bebeğiniz ayağa kalkıp yürümeye başladığında ayakkabı giymeye hazır demektir. Ancak ayak kaslarının güçlenmesi için evde mümkün olduğunca çorapla gezdirmeye devam edin.
Bu arada merdivenler hemen hemen tüm çocukların ilgisini çeker. Çoğu bebek yukarı çok rahat çıkar ve merdiven başına vardığında nasıl ineceğini bilemediğinden korkarak ağlamaya başlar. En az bir sonraki aya kadar merdiven inmeyi beceremeyecektir.
Bebek artık çok düzgün olarak nesneleri kavrar ve parmaklarını daha iyi kullanabilir. Başparmak ve işaret parmağı ile nesneleri daha kolay tutar, örneğin; bir muz parçasını ustalıkla tabaktan alabilir.
Anne ve babanın bebekle ilişkileri farklıdır; ancak her ikisi de çok değerlidir. Farklı görünüşler, farklı fikirler ve farklı iletişim bebeğin insanları ve çevresini daha rahat anlamasını sağlar. Bebeğiniz hala sizin desteğinize çok ihtiyaç duyar. Size her sarıldığında ve ilgi beklediğinde karşılık göreceğinden emin olmalıdır.
Dönüm noktaları:
- Desteğinizle ayakta dururken öne doğru eğilebilir.
- Ayakta dururken düşmeden oturur pozisyona geçebilir.
- Parmaklarının ucunda durabilir.
- Çömelebilir ve eğilebilir.
- Kutu kapaklarını kaldırabilir.
- Kitap sayfalarını çevirebilir.
- Kaşığını ağzına götürebilir.
- Çorabını ve ayakkabısını çıkartabilir.
- Eşyalara tutunarak yürüyebilir.
12. AY: ÖZGÜRÜM ÇÜNKÜ YÜRÜYORUM!
Bir yaşına gelen bebeğin, artık “kendi olma bilinci” çok gelişmiştir. Yani, artık kendini “farklı” bir insan olarak görmekte, ihtiyaçlarını ve isteklerini net olarak bilmektedir. Yaklaşık her beş bebekten üçü 12. ayda yürümeye başlar, ancak bunun bir genelleme olduğunu unutmamak gerekir. Onikinci ay sonunda bebeğinizin ayakta desteksiz durabilmesi, ancak yürümeye hazır olmaması da normal bir gelişim sayılır.
Bebeğin ilk adımları genelde düşmeyle sonuçlanır; bu zamanlarda bebeğe sarılmak ve hiçbir şey olmadığını yumuşakça anlatmak onu tekrar yürümesi için cesaretlendirecektir. Düştükten sonra canının yanmasından çok, başarısız olduğu için ağlar. Bu yüzden yanına koşup endişenizi ona gösterirseniz, düştüğü için daha çok üzülecektir.
Bebeğinizin, ayaklandıktan sonra bile emeklemeye devam etmesi sizi endişelendirmesin. Yürümeye yeni başlayanlar, emekleyerek istedikleri yere ulaşmaları daha kolay olduğundan bir süre daha emeklemeyi tercih edebilirler.
Zaman içerisinde bebek yürüme işlevinin tüm mekaniğini anlayacaktır. Makul bir güvenle, düz bir hat üzerinde yürüyebildiği zaman, köşeleri nasıl döneceğini veya düşmeden, kendi isteğiyle nasıl duracağını keşfedecektir.
Bebeğiniz hala uzanabildiği her şeyi anlamaya ve öğrenmeye çalışmaktadır. Eline aldığı her şey kurcalanmalı, sallanmalı ve yere atılmalıdır. Işığı açıp kapamak ise en heyecan verici oyunlardan birisidir. Hareket eden hemen her nesne onu cezbeder ve artık nesneleri parçalara ayırmaktan değil, birraya getirmekten hoşlanır.
Dönüm noktaları:
- Kalkma, yürüme, dolaşma karışımı bir eylem içerisinde olabilir.
- Tutunmadan bir iki adım atabilir veya tekerlekli bir oyuncak yardımıyla yürüyebilir.
- Karyolasına tırmanabilir.
- Merdiven çıkabilir.
- Çömelme pozisyonunda dururken, ellerini kullanarak ayağa kalkabilir.
- İki ayrı nesneyi kol altlarına koyarak, üçüncüsünü de eline alabilir.
- Bir bardaktan kendi başına bir şeyler içebilir.
- Başparmak ve diğer parmaklarının uçlarını kullanarak küçük bir cismi rahatça kaldırabilir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
*********************
Bebek Bakımı - Bebek Beslenmesi - Bebek Sağlığı Hamilelik - Tüp Bebek - Doğum -- Çocuk Eğitimi çocuk gelisimi, Çocuk Psikolojisi