Kendine Sadık Kalmak ve Çocuklarımıza Borcumuz
Saat sabahın onu. Serin bir sonbahar sabahında, çocuğunuzun okulunun önünden geçerken, bahçede bir hareketlilik gözünüze çarpıyor. Bir grup çocuk, çoğu erkek, serseri kılıklı bir adamın etrafında toplanmış. Aralarında 10 yaşındaki oğlunuzu da görüyorsunuz. Adam, elindeki kutudan çocuklara hap dağıtıyor ve şöyle diyor: “Bu hapları alın, kendinizi harika hissedeceksiniz. Öğretmenleriniz sizi daha çok sevecek. Her gün burada olacağım, size bunları vereceğim. Sizin için neyin iyi olduğunu biliyorum.” Öfkeyle bahçeye dalıyorsunuz, adamın elindeki kutuyu kapıyorsunuz ve üzerinde “Speed” yazdığını görüyorsunuz – yasa dışı bir uyarıcı. Bu durumda ne yapardınız?